Esas No: 2011/13736
Karar No: 2012/2253
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/13736 Esas 2012/2253 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle mülk edinme koşullarının lehlerine gerçekleştiği gerekçesiyle taşınmazın tescil edilmesi için dava açtılar. Adana Asliye Hukuk Mahkemesi tescil kararı verdi ancak yapılan imar uygulaması sonrasında kısmi tescil gerçekleşti. Davacılar, tescil edilmeyen kısmın kaydının iptali ve kendi lehlerine tescil edilmesi için dava açtılar. Mahkeme, davayı reddetti ancak davacıların temyiz itirazları yerinde görüldü ve karar bozuldu.
Detaylı Kanun Maddeleri:
- Tapu Kanunu'nun 713. maddesi: Taşınmaz malın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyetin devri mümkündür.
- Medeni Kanun'un 428. maddesi: Temyiz yoluna başvurulması halinde kararın bozulması veya değiştirilmesi gerekliyse, Yargıtay, kararı bozarak veya değiştirerek, yeniden bir hüküm vermeye veya davayı esas hakkında incelemeye döndürmeye karar verir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2011
NUMARASI : 2008/732-2011/313
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, dava konusu .....İlçesi, ... Köyü, D.. Mevkiinde bulunan 70.300 m²’lik taşınmazın TMK’nun 713. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle mülk edinme koşullarının lehlerine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.03.2000 tarih, 1997/649 Esas, 2000/151 karar sayılı ve 07.10.2002 kesinleşme tarihli ilamı ile payları oranında adlarına tesciline ilişkin kararın infazı sırasında Kadastro Müdürlüğünün 15/04/2003 tarihli yazıları ile; taşınmazın 33.663 m²’lik kısmının adlarına tescilinin sağlanabildiğini, 22.794 m²’lik kısmının Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.10.1999 tarih, 1997/86 Esas, 1999/644 karar sayılı kesinleşen ilamı ile .. parsel olarak tescil edildiğini, 13.843 m²’lik kısmının ise afet evleri yapımı için 1132 nolu hazine adına tescilli ihdas parsel içinde kaldığını, imar uygulaması ile .. ada, 1,8,9,10,11,12 parsel ile .. ada, .. ila . parseller ile imar yolları, park ve yeşil alan olarak ayrıldığını, dayanak mahkeme ilamının uygulanmasının mükerrer tescile yol açacağının öğrenildiğini ileri sürerek, davalı Hazine adına kayıtlı 13.834 m²’lik kısmın tapu kaydının iptali ile aralarındaki protokol uyarınca ½ payla D.. D.. mirasçıları ile S.. D.. adına tesciline karar verilmesini istemişler, 31/05/2011 tarihli ıslah dilekçesi ile; 04/07/2007 tarihli imar uygulaması ile Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.03.2000 tarih, 1997/649 Esas, 2000/151 karar sayılı ilam kapsamında .. ada, 1 parsel olarak Hazine adına tescil edilen 6.955 m² yerin iptal ve tescil olmadığı taktirde rayiç değeri üzerinden bedelin tazmini isteklerini bildirmişlerdir.
Davalı Hazine, hak düşürücü sürenin dolduğunu, usul ve yasaya aykırı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; çekişme konusu yerin evveliyatının 1132 sayılı ihdas parseli olup 04/07/2007 tarihli imar uygulaması sonucunda .. ada, .. parsel olarak Hazine adına tescil edildiği, tescilin dayanağı idari işlemin iptali sağlanmadıkça iptal- tescil davasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava; tescil ilamına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu .... İlçesi, .... Köyü, D... mevkiinde yapılan kadastro çalışmalarında, tescil harici bırakılan 70.300 m²"lik taşınmaz bakımından MK"nun 713. maddesinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle mülk edinme koşullarının davacılar yararına gerçekleştiği iddiasıyla hazine aleyhine dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Adana Asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 1997/649 Esas, 2000/151 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulü karar verildiği, davacı şahışların payları oranında adlarına tesciline ilişkin kararın derecattan geçerek 07/10/2002 tarihinde kesinleştiği, tescil ilamının sicile yansıtılması amacı ile Kadastro Müdürlüğüne yapılan başvuru üzerine verilen 15/04/2003 tarihli yanıtta; davacılar adına tesciline karar verilen 70.300 m²"lik yerden 22.794 m²"lik kısmın daha önce Adana Asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 12/10/1999 tarih, 1997/86 Esas, 1999/644 karar sayılı, kesinleşmiş mahkeme ilamı ile tescil edilen, .. Köyü, .. parsel kapsamında kaldığı, 13.843 m²"lik kısmının ise afet evleri yapımı için nolu parsel olarak 27/05/1999 tarihinde ihdasen Hazine adına tescil edildiği, bilahare ... nolu parsel üzerinde Afet Konutları yapımı için imar uygulaması görerek.. ada, .. ila .., ..ada,1,8,9,10,11,12 parsel olarak imar yolları, park ve yeşil alana ayrıldığı, sonuçta tescil harici bırakılan alandan 33.663 m²"lik kısmının tescilinin mümkün olduğu, aksinin mükerrer tescile yol açacağının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davacılar dava dilekçesinde; imar uygulamasına itiraz etmemekte ancak Adana Asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 1997/649 Esas, 2000/151 Karar sayılı tescil ilamı ile adlarına tescil edilip bilahare yapılan imar uygulamaları sonucunda davalı Hazine adına tescil edilen yerin adlarına tescili gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
Gerçekten de; mahkemece yapılan uygulama sonucunda,Adana Asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 1997/649 Esas, 2000/151 Karar sayılı tescil ilamı kapsamında kalan 13834 m²"lik kısmın ... nolu ihdas parseli olarak hazine adına tescil edilmiş iken imar uygulamasına tabi tutularak .. ada,1,8,9,10,11,12 parsel, .. ada, .. ila .. parseller ile imar yolları,park ve yeşil alana ayrıldığı, daha sonra Suluca Belediye Encümeninin 22/03/2004 tarih ve 17 sayılı kararı gereğince 04/07/2007 tarih, 14163 yevmiye numaralı işlemle 607 ada, 1 parsel olarak Hazine adına tesciline karar verildiği, anılan parselin 6.955 m²"lik bölümünün davacıların dayandığı tescil ilamı ve krokisinin kapsamında kaldığı fen bilirkişilerin 21/10/2010 -- 21/02/2011 tarih ve krokili raporları ile saptanmış durumdadır.
Hal böyle olunca; eldeki davada davalı konumunda olan Hazinenin, Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin, 1997/649 Esas, 2000/151 karar sayılı tescil ilamının da tarafı olduğu, anılan ilamın hazine bakımından da bağlayıcı olduğu gözetilerek iptal tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.