Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, adına kayıtlı 3 parsel sayılı taşınmazını davalının muz bahçesi olarak kullandığını, hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürerek, müdahalenin menine ve ecirimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya banka kanalı ile 1.000.00.-TL ödeme yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, haksız elatmanın keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ecrimisil ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesine ve kısmen ecrimisile karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişmeli .. ada .. parsel sayılı taşınmazın öncesinde Hazine adına yazılı iken, trampa yoluyla 2 sayılı parselle birlikte davacı M.. Vakfı adına 07.01.2008 tarihinde kayıtlandığı; davalının taşınmazda 5993 m² yeri tasarrufunda bulundurduğu ve bu yere muz ağaçları diktiği, taşınmazın kenarında da zeytin fidanlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Öncelikle belirtilmelidir ki, taşınmazın aslının vakıf olması karşısında, yapılan trampa işlemi taşınmazın vakıf adına tescili gerektiğinin açıklanması anlamını taşır ve vakfın başından beri taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkının bulunduğu kabul edilir.
O halde, trampa işlem tarihinden öncesi için ecrimisil istenemeyeceği yönündeki mahkeme gerekçesi kural olarak yerinde değildir.
Ne varki, taşınmazın öncesinin vakfa ait olup olmadığı yeterince araştırılmamıştır. Öte yandan, davada yıkım da istenilmesine karşın, bu konuda herhangi bir karar verilmemiştir.
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte tapu kayıtlarının getirtilmesi, öncesinde vakıf taşınmazı olup olmadığının belirlenmesi, ondan sonra ecrimisilin hesaplanması ve T.M.K."nun 729. maddesi hükmü de gözetilerek yıkım isteği konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar göz ardı edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
Tarafların temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.