Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, komşu taşınmaz maliki olan davalıların yaptıkları inşaat nedeniyle 5 sayılı parseldeki garaj duvarının yıkıldığını ileri sürerek, gerekli tedbirlerin alınmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, yıkılan garajın imara aykırı olması nedeniyle tazminata gerek bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan muarazanın giderilmesi ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının .. parsel sayılı, davalıların ise .. parsel sayılı taşınmazların maliki oldukları, davalıların kendi taşınmazı içerisine davacı parseli yönünde istinat duvarı inşaat ettikleri, bilirkişilerce bu duvarın evsafa uygun olmadığının ve yükseltilmesi gerektiğinin bildirildiği, davalıların eyleminden ötürü davacı parseli içerisindeki muhdesatın duvarının yıkıldığı, anılan muhdesatın imara aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekirki, TMK."nun 683.maddesinde; malikin taşınmazı üzerinde yararlanma, kullanma ve tasrruf yetkilerine sahip olduğu ve 2. fıkrasında da, her türlü haksız elatmanın önlenmesini dava edebileceği öngörülmüştür.
Somut olayda, muhdesatın duvarının yıkılmasının davalının eyleminden kaynaklanması halinde, bu eylemin karşılığı olarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi ve varsa zararın giderilmesi yasal bir zorunluluktur. Muhdesat ya da binanın imara uygun olmaması imar mevzuatını, idari yaptırımı ve idari yargıyı ilgilendirip, kişiye başkasının taşınmazı üzerindeki imara aykırı olan bu yapının yıkılmasına neden olma hakkı vermez.
Öte yandan, davalı tarafından inşa edilen istinat duvarının yeterli olmadığı açıktır. Yasal ve yargısal uygulamada kararlılık kazanmış ilke uyarınca TMK"nun 750.maddesinin bu tür olaylarda uygulanabileceği de kabul edilmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece yeniden keşif yapılarak varsa davacıya verilen zararın tespit edilmesi, ihtiyaca uygun olarak inşaa edilmesi istenilen istinat duvarının nitelikleri ve maliyetinin belirlenmesi, bu arada TMK "nun 750.maddesinin de gözetilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.