Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, 2859 sayılı Yasa uygulaması ile 822 ada 31 parsel sayılı taşınmazlarının bir kısmının yolda bırakıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazın kadastral sınırları içersindeki 73,54 M2 lik kısmının 2859 sayılı Yasa uygulaması sonucu yolda kaldığının keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava , 2859 Sayılı Yasa uygulaması neticesinde yol olarak terkin edilen bölümün tescili isteğine ilişkindir.
Mahkemece , krokisinde “F ve D” harfleriyle gösterilen bölümlerin uygulamada yola ayrıldığı saptanarak 2859 Sayılı Yasa"nın 4. maddesi hükmü uyarınca önceki mülkiyet durumunda değişiklik yaratılamayacağı ilkesinden hareketle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.
Ancak, uygulama neticesinde yol olarak bırakılan çekişmeli yerlerin tasarrufu, idaresi ve nezareti sınırları içerisinde bulunan Belediye Tüzel Kişiliği"ne ait ise de, bu yerler mülkiyet bakımından arzın tabii maliki olan Hazine"ye bağlıdır.
O halde , yol niteliğinde olan yerlerin tesciline yönelik davalarda , yolun içerisinde bulunduğu tüzel kişilikle beraber arzın tabii maliki olan Hazine"ye de husumet tevcih edilmesi zorunludur.
Oysa, eldeki davada sadece Belediye hasım gösterilmiş , Hazine"ye yer verilmemiştir.
Ne var ki, anılan husus husumette yanılgı değil, eksiklik oluşturduğundan, Hazine"ye de husumet tevcih edilerek davada yer almasının sağlanması , ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davalı Belediye"nin temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.