Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/14449 Esas 2012/2213 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/14449
Karar No: 2012/2213

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/14449 Esas 2012/2213 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, taşınmazlarının bir kısmının yol olarak terkin edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemişlerdir. Mahkeme, taşınmazın kadastral sınırları içindeki kısmının yol olarak terkin edildiğini tespit etmiş ve davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, yol olarak terkin edilen kısmın mülkiyeti Hazine'ye bağlı olduğu için, Hazine'nin de davada yer alması gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, Belediye'nin temyiz itirazı yerinde görülerek kararın bozulması ve yeniden bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise 2859 sayılı Yasa'nın 4. maddesi ve 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi olarak belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2011/14449 E.  ,  2012/2213 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DÜZİÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/06/2010
    NUMARASI : 2010/70-2010/267

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, 2859 sayılı Yasa uygulaması ile 822 ada 31 parsel sayılı taşınmazlarının bir kısmının yolda bırakıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemişlerdir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmazın kadastral sınırları içersindeki 73,54 M2 lik kısmının 2859 sayılı Yasa uygulaması sonucu yolda kaldığının keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava , 2859 Sayılı Yasa uygulaması neticesinde yol olarak terkin edilen bölümün tescili isteğine ilişkindir.
    Mahkemece , krokisinde “F ve D” harfleriyle gösterilen bölümlerin uygulamada yola ayrıldığı saptanarak 2859 Sayılı Yasa"nın 4. maddesi hükmü uyarınca önceki mülkiyet durumunda değişiklik yaratılamayacağı ilkesinden hareketle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.
    Ancak, uygulama neticesinde yol olarak bırakılan çekişmeli yerlerin tasarrufu, idaresi ve nezareti sınırları içerisinde bulunan Belediye Tüzel Kişiliği"ne ait ise de, bu yerler mülkiyet bakımından arzın tabii maliki olan Hazine"ye bağlıdır.
    O halde , yol niteliğinde olan yerlerin tesciline yönelik davalarda , yolun içerisinde bulunduğu tüzel kişilikle beraber arzın tabii maliki olan Hazine"ye de husumet tevcih edilmesi zorunludur.
    Oysa, eldeki davada sadece Belediye hasım gösterilmiş , Hazine"ye yer verilmemiştir.
    Ne var ki, anılan husus husumette yanılgı değil, eksiklik oluşturduğundan, Hazine"ye de husumet tevcih edilerek davada yer almasının sağlanması , ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalı Belediye"nin temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Hemen Ara