Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 59 parsel sayılı çayır vasıflı taşınmazına davalıların yol açmak suretiyle tecavüz ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, çekişme konusu yolları köylülerin kadimden beri yol olarak kullandıklarını kendilerin de yoldan yararlandıklarını, yeni bir yol açmadıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, kayden davacıya ait taşınmaza davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri olmadan elattıkları gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çayır nitelikli 59 parsel sayılı taşınmazın tapuda davacı adına kayıtlı olduğu davalıların sürekli olarak traktörle gelip geçmek suretiyle taşınmazı yol olarak kullanarak müdahale ettikleri saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
Ne varki; keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların anlatımları değerlendirildiğinde, davalıların çekişme konusu taşınmazın ortasından geçen yolu kullandıkları, teknik bilirkişinin krokisinde bu kısmın mavi ile gösterildiği ve 216,14 m² olduğu, bunun dışındaki kısımlara elattıklarının ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; fen bilirkişisi raporunda mavi renkle gösterilen toplam 216,24 m² olan kısım yönünden elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken taşınmazın tamamı üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalıların temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.