Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12556 Esas 2012/2043 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12556
Karar No: 2012/2043

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12556 Esas 2012/2043 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, kayden paydaşı oldukları 6 parsel sayılı taşınmaza yapılaşmak suretiyle müdahale ettiği gerekçesiyle davacıların elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunduğu dava kısmen kabul edilmiş, ancak tarafların temyizi üzerine nizalı yerin hangi bağımsız bölümü kapsadığı ve kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulup kurulmadığının belirlenmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuş. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra Kat Mülkiyeti Yasasının Ek 1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, ancak daha sonra elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, feragat nedeniyle ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda davalının 6 parsel üzerindeki bağımsız bölümlerde ya da ortak yerlerde kişisel veya mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı ve çekişmenin 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasından kaynaklandığı ancak Ek 1. maddesi kapsamında kalmadığı, bu nedenle aleyhinde açılan davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde çözüme kavuşturulmasına olanak olmadığı belirtilmiştir. Mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiği halde işin esası yönünden hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesidir.
1. Hukuk Dairesi         2011/12556 E.  ,  2012/2043 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BEYKOZ SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 24/03/2011
    NUMARASI : 2007/1912-2011/397

    Taraflar  arasında  görülen davada;
    Davacılar, kayden paydaşı oldukları 6 parsel sayılı taşınmaza davalının yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlar, yargılama sırasında ecrimisil isteğinden feragat etmişlerdir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece, nizalı yerin hangi bağımsız bölümü kapsadığı,  kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulup kurulmadığının belirlenmesi, çekişmeli yerin kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulmayan yerlerde kaldığı belirlendiği takdirde paylı mülkiyet hükümleri gözönüne alınarak bir karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra  Kat Mülkiyeti Yasasının Ek 1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, bu kez Sulh Hukuk Mahkemesince görülen davada, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, feragat nedeniyle ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir.   
    Karar,  taraf  vekillerince  tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan  28.2.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı  vekili Avukat B.. D.. ile yine  temyiz eden  davacılar vekili Avukat A. U.. G.. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: 
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacıların kat mülkiyeti kurulu 6 parsel sayılı taşınmazda bazı bağımsız bölümlerin maliki oldukları, davalının ortak yere haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığını ileri sürerek Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/72 esas sayılı dosyasında açılan dava nedeniyle işin esastan karara bağlandığı, tarafların temyizi üzerine Dairece işin esası bakımından araştırmaya yönelik olarak kararın bozulduğu, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra çekişmenin 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasından kaynaklandığı ve bu yasanın Ek 1. maddesi gereğince davanın münhasıran Sulh Hukuk Mahkemesinin görevinde olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek temyiz edilmeksizin kesinleştiği, süresi içinde yenilenen davaya Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılarak işin esası yönünden davanın karara bağlandığı ve tarafların anılan kararı temyiz ettikleri anlaşılmaktadır.
    Davacıların, 6 parsel üzerindeki (634 sayılı Kanunun  66. maddesi vd.) yaygın kat mülkiyetine tabi bazı bağımsız bölümlerin maliki oldukları kayden sabit olup davalının anılan parsel üzerindeki bağımsız bölümlerde kişisel veya mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, ancak taşınmazın ortak alanın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünü kullandığı dosya kapsamı ile sabittir.
    Hemen belirtilmelidir ki; ortak yerler vaziyet  plan  ve projesine  özellikle  yönetim  planına  göre tüm kat maliklerinin  ada  kat  malikleri  kurulu karar ve  kararları  doğrultusunda ortaklaşa arsa payları oranında yararlanma ve kullanma haklarının bulunduğu yerlerdir. Bu belirlemeye göre davalının 6 parsel üzerindeki gerek bağımsız bölümlerde gerekse bununla bağlantılı olarak ortak veya eklentilerinde mülkiyete veya kira gibi kişisel hakka dayalı olarak  taşınmazı kullanmadığı anlaşıldığına göre taraflar arasındaki çekişmenin 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasından kaynaklandığı ve buna göre Ek 1. maddesi kapsamında kaldığı kabul edilemez. Özellikle  davalının  ana taşınmaz  ve  üzerindeki  yapılarda   mülkiyet   veya  kişisel  bir  hakkı  bulunmadığına  göre,  aleyhinde  açılan  davanın Sulh  Hukuk  Mahkemesinde  çözüme   kavuşturulmasına  olanak  yoktur. Öte  yandan daha  önce  mahkemenin  görevsizliğine  ilişkin  kurulan  hükmün    temyiz  edilmeksizin  kesinleşmiş olması da  sonuca  etkili  değildir.
    Bilindiği üzere; görev, kamu düzeni ile ilgili olup karar kesinleşinceye kadar mahkemece resen gözetilmesi gerekli bir kuraldır. Diğer taraftan, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı kesinleşmesine rağmen neticeye etkili değildir.
    Hal böyle olunca; mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası yönünden hüküm kurulması isabetsizdir.
    Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden  tarafların vekilleri için 900.00."er -TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı  olarak  alınıp birbirlerine verilmesine, 28.2.2012   tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

    Hemen Ara