Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 1 nolu bağımsız bölümü davalıdan satın aldığını, ihtara rağmen tahliye etmediğini, fuzuli şagil olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrmisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazın öncesinde kendisine ait olduğunu, daha sonra iade edilmek üzere davacıya temlik ettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kayda üstünlük tanınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.02.2012 Salı günü saat 9:40 da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kayden davacıya ait çekişme konusu 1 nolu bağımsız bölümü davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığı belirlenmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine.
Ancak, davacının noter kanalıyla davalıya gönderdiği ve 19.7.2010 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamede; taşınmazı 30.7.2010 tarihine kadar tahliye etmesi, aksi halde fuzuli işgal nedeniyle tahliye ve ecrimisil davası açacağını ihtar ettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız işgal tazminatıdır.
O halde; hüküm altına alınan ecrimisilin ihtarnamede davalıya tanınan süre olan 30.07.2010 tarihinden itibaren dava tarihine kadar olan süre için hesaplanması gerekirken, önceki dönemi de kapsar şekilde belirlenen ecrimisile karar verilmesi doğru değildir.
Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.