Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 5 nolu bağımsız bölümü davalıdan satın aldığını, ihtara rağmen haksız olarak kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kayda üstünlük tanınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar,davalı vekilince üresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.2.2012 Salı günü saat 9.45 da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, kayda üstünlük tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, kat irtifakı kurulmuş olan .. parsel sayılı taşınmazda çekişme konusu 5 nolu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde ecrimisil isteği yönünden dava değerini belirtirken taşınmazla ilgili olarak bir değer göstermemiştir. Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından, ayrıca elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı kuşkusuzdur.
Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini ve harcı yatırılmaması halinde de ne gibi bir mukteza tayin edileceğini 30. ve 32.maddelerinde hükme bağlamıştır. Hal böyle olunca, dava dilekçesinde elatıldığı iddia edilen yerle ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, davacıya bu istek bakımından dava değerinin sorulması, değer itiraz edilmemesi halinde belirtilen değere göre harç ikmali yaptırılarak işin esasına girilmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.2.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.