Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, kayden maliki oldukları 3 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümün hakkı olmadığı halde davalı tarafından fiilen kullanıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının haksız müdahalesinin keşfen saptandığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi yönünden davanın kabulüne, davalının iyiniyetli olduğu gerekçesi ile ecrimisil yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesine; ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmiş, karar yalnızca davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların Sulh Hukuk Mahkemesine açtığı davada 3 sayılı parseldeki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunduğu, dava değerinin ise talep edilen 1.375.-TL ecrimisil miktarı kadar gösterilip bu miktara karşılık gelen harcın alındığı ve yargılama sonunda elatmanın önlenmesine karar verildiği ecrimisil talebinin ise reddedildiği görülmektedir.
Bilindiği üzere, taşınmazın asıl değeri (Dava konusu yerin değeri) keşfen belirlenen değerdir. Oysa mahkemece bu tespit yapılmamış, elatmanın önlenmesi yönünden harç alınmaksızın yargılama yürütülüp karara bağlanmıştır. Bu tür bir davada HUMK"nun 413 ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve gerekli olan harcın alınması zarureti vardır.
Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Kanunu"nun 32. maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır.
Hal böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.