Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/11834 Esas 2012/1917 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/11834
Karar No: 2012/1917
Karar Tarihi: 27.02.2012

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/11834 Esas 2012/1917 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, komşu taşınmaz maliki olan davalının, maliki bulunduğu taşınmaza sera yaptığını ileri sürerek, müdahalenin menini, seranın kalini ve 10.000.-TL ecrimisilin tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iştirak halinde mülkiyet hükümlerinin uygulanacağı taşınmazda bir kısım mirasçıların kendi paylarına dayanarak dava açıp sürdüremeyecekleri gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak, davacının murisi olan annesinin davaya konu 978 sayılı parselde dava dışı kişilerle birlikte paydaş bulunduğu, davalının ise taşınmazla kayden bir ilgisinin olmadığı anlaşılmaktadır. TMK’nun paylı mülkiyete ilişkin 693/son maddesi ve elbirliği mülkiyeti ile ilgili 702/son maddesi gözetildiğinde, her iki mülkiyet türünde de davacının üçüncü kişi konumundaki davalıya karşı tek başına dava açabileceği ve isteklerde bulunabileceği kuşkusuzdur. Dolayısıyla, yazılı biçimde hüküm kurulması yanılgılı değerlendirme olup, tarafların tüm delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. TMK’nun 693/son maddesi ve 702/son maddesi anlamında detaylı ve açıklayıcı bilgi için ayrıntılı araştırma yapılması gerekmektedir.
1. Hukuk Dairesi         2011/11834 E.  ,  2012/1917 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BOZYAZI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/04/2011
    NUMARASI : 2010/185-2011/61

    Taraflar arasında görülen davada;  
    Davacı, komşu taşınmaz maliki olan davalının, maliki bulunduğu taşınmaza sera yaptığını ileri sürerek, müdahalenin menini, seranın kalini ve 10.000.-TL ecrimisilin tahsilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iştirak halinde mülkiyet hükümlerin uygulanacağı taşınmazda bir kısım mirasçıların kendi paylarına dayanarak dava açıp sürdüremeyecekleri gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.                                          
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının tek başına dava açamıyacağı gerekçesiyle husumet yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının murisi olan annesinin davaya konu  978 sayılı parselde dava dışı kişilerle birlikte paydaş bulunduğu, davalının ise taşınmazla kayden bir ilgisinin olmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, TMK."nun paylı mülkiyete ilişkin 693/son maddesinde “Paydaşlardan her biri, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir.” hükmü ile aynı Kanunun elbirliği mülkiyeti ile ilgili 702/son maddesinde “Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.” hükmü yer almaktadır.
    Anılan düzenlemeler gözetildiğinde, her iki mülkiyet türünde de davacının, üçüncü kişi konumundaki davalıya karşı tek başına dava açabileceği ve ileri sürülen isteklerde bulunabileceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, işin esasına girilerek tarafların tüm delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulmasi isabetsizdir.
    Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara