Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vekili, 442 sayılı Köy Kanununa bazı hükümler ilave eden 3367 sayılı Yasa uyarınca davalıya satış yapılan taşınmazın üzerine satış tarihinten itibaren 5 yıl geçmesine rağmen bina yapılmadığını ileri sürerek, tapunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 5 yıl içinde taşınmaza bina yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; .....Köyü yerleşme alanında bulunan çekişme konusu taşınmazın 3367 sayılı Kanun ile değişik 442 sayılı Köy Kanunu"nun Ek 13. maddesi uyarınca davalıya devredildiği, taşınmaz üzerine tescil tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde bina yapılmadığı, ....Köyünün 23.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5216 sayılı Kanun gereği tüzel kişiliğini kaybederek mahalle statüsüne dönüştüğü ve Mudanya Belediyesi"ne bağlandığı anlaşılmaktadır.
Davacı Belediye, 442 sayılı Köy Kanunu"nun Ek 13. ve Uygulama Yönetmeliğinin 15. maddesi hükümlerinde belirlenen koşulların yerine getirilmediğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece, taşınmazda herhangi bir bina yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten de, 442 sayılı Köy Kanunu"nun Ek 13. ve Uygulama Yönetmeliğinin 15. maddelerindeki düzenlemeler, taşınmazda 5 yıl içerisinde bina yapılmasını zorunlulu kılmakta ise de; hükümden sonra 25 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa"nın 187. maddesi ile 442 sayılı Köy Kanununa “31.12.2009 tarihinden önce belediye haline dönüşmek veya başka bir belediyenin sınırlarına dahil olmak suretiyle tüzel kişiliğini kaybeden köylerde, kendilerine bu kanunun ek 13. maddesine göre taşınmaz satışı yapılan hak sahipleri hakkında satış bedelinin ödenmesi kaydıyla ek 13. maddede öngörülen diğer şartlar uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle henüz kesinleşmemiş davalarda da bu madde hükümleri uygulanır ” şeklinde geçici 1. madde eklenmiştir.
Hal böyle olunca; yukarıda belirtilen yasal düzenleme çerçevesinde işin esasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır.
Davalının, temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.