Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/13804 Esas 2012/1824 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13804
Karar No: 2012/1824
Karar Tarihi: 23.2.2012

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/13804 Esas 2012/1824 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalıya ait taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ve özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek tapu iptali ve terkin istemiştir. İlk verilen karar, davanın hak düşürücü süreden reddine hükmetmiş, ikinci hüküm ise yargılama giderleri ve avukatlık ücreti yönünden hatalı değerlendirme yapıldığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin 5841 sayılı Yasa'nın iptal kararı vermesi nedeniyle davanın bu karardan önce değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. 28.11.1997 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre değerlendirilerek, tarafların iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. 5841 Sayılı Yasa ve 6099 Sayılı Yasa'nın hükümleri dikkate alınmalıdır. Kararın bozulması gereklidir. Kanun maddeleri: 5841 Sayılı Yasa, Anayasa'nın 153. Maddesi, 6099 Sayılı Yasa, 1086 sayılı HUMK'nın 428. Maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2011/13804 E.  ,  2012/1824 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GİRESUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/03/2011
    NUMARASI : 2011/43-2011/82

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden davalıya ait .. parsel sayılı taşınmazın kısmen kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını, özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek tapu iptali ve terkin isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen birinci karar Dairece " ...5841 sayılı Yasa gözetilerek davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamı doğrultusunda kurulan ikinci hüküm bu kez Dairece " .. Yargılama giderleri ve avukatlık ücreti yönünden hatalı değerlendirme yapıldığı" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşüldü. Dava; tapu iptal, kayıt terkini isteğine ilişkin olup, yerel mahkemece kurulan hükmün temyizi üzerine; 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca hak düşürücü süreden dolayı davanın reddinin doğru olduğu, ancak yargılama giderleri ve avukatlık ücreti yönünden bozulduğu görülmektedir.
    Gerçekten de; işin esası bakımından 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve 23.7.2011 tarihinde de resmi gazetede yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiştir.
    Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Anayasanın 153.maddesine göre iptal kararı geriye yürümezse de 10.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptal, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemez ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına girer. Öyleyse, davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğu söylenemez. Zira, kamu düzeninin söz konusu olduğu bütün haller istisnanın kapsamına girer.
    Hal böyle olunca; işin esasının 28.11.1997 tarih ve 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilmesi, davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde de, 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa hükümleri de gözetilerek taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması bakımından karar bozulmalıdır.
    Davacı vekilinin, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.2.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara