Esas No: 2016/1381
Karar No: 2016/4888
Karar Tarihi: 16.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1381 Esas 2016/4888 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında;
1) Mağdur ..."e yönelik eylemi nedeniyle TCK"nın 157, 168/2, 62, 52/2 ve 50/1-a maddeleri gereğince
2) Mağdur ..."a yönelik eylem nedeniyle TCK"nın 157, 62, 52/2 ve 50/1-a maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanık ..."in eski arkadaşı olan sanığın, mağdur ... ve ..."a iş bulacağını söyleyerek işe alacak kişiye verilmek üzere mağdur ..."den bir adet, diğer mağdur ..."dan ise iki adet Nokia 6300 marka cep telefonu aldıktan sonra, aradan 4-5 ay geçmesine rağmen, mağdurları oyalayarak herhangi bir işe yerleştirmediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanığın mağdur ...’e yönelik eylemi nedeniyle kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140-2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle koşullarının oluşması halinde bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden mağdur ...’e yönelik eylemi nedeniyle kurulan hüküm fıkrasından, uygulanan adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 gün”, “15 gün”, “12 gün”, “240,00 TL, “12 gün” ve “240,00 TL" adli para cezası terimlerinin çıkarılarak yerlerine sırasıyla "5 gün", “2 gün”, “1 gün”, “20,00 TL", “1 gün” ve “20,00 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanığın mağdur ...’a yönelik eylemi nedeniyle kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a)Mağdurun bozma ilamı sonrasında vermiş olduğu ifadesinde, sanığın yargılama aşamasında zararını gidermiş olması nedeniyle şikayetçi olmadığını belirtmiş olması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
c)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140-2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 16.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.