Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/14392 Esas 2022/16642 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/14392
Karar No: 2022/16642
Karar Tarihi: 15.11.2022

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/14392 Esas 2022/16642 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, şikayetçi Hazine Vekilinin usulüne uygun haberdar edilmeden hüküm kurulması ve sanığın TCK'nın 154/2-1. maddesi uyarınca suç işlemesi nedeniyle düşürülen suçun yanlışlıkla TCK'nın 154/1 maddesi olarak yargılanması nedeniyle hüküm bozulmuştur. Mahkeme kararı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 233/1., 234, 310/3., 317 ve 321. maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 260/1. maddesi uyarınca incelenmiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı da göz önünde bulundurularak, seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması gerektiği belirtilmiştir.
8. Ceza Dairesi         2021/14392 E.  ,  2022/16642 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakkı olmayan yere tecavüz
    HÜKÜMLER : Düşme


    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Ceza Genel Kurulu'nun 06.11.2007 gün, 2007/3-167 Esas, 2007/222 sayılı kararında belirtildiği üzere, Cumhuriyet Savcısının yargı çevresindeki asliye ceza mahkemesi kararlarına yönelik temyiz süresi; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın kıyasen uygulanan 310/3. maddesine göre tefhimden itibaren bir ay olup, Cumhuriyet Savcısının 23.02.2016 günü verilen hükmü yasal süreden sonra 28.04.2015 tarihinde temyiz eden Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    2) Şikayetçi Hazine vekilinin temyizinin incelenmesinde;
    Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen şikayetçi Maliye Hazinesi'nin gerekçeli kararın tebliği üzerine hükümleri temyiz ettiği anlaşıldığından, şikayetçi Kurumun 5271 sayılı CMK.nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    a) Şikayetçi Maliye Hazinesi'nin davadan haberdar edilip delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle CMK.nın 233/1. ve 234 maddelerine aykırı davranılması,
    b) Oluşa, tüm dosya kapsamına, sanığın köy yoluna tahta koyup kapatmak suretiyle tecavüz ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin TCK.nın 154/2- 1. maddesindeki suçu oluşturduğu ve iddianamedeki anlatıma göre de bu suçtan dava açıldığı halde suç vasfında yanılgıya düşülerek TCK.nın 154/1. maddesindeki suçundan düşme kararı verilmiş ise de; TCK.nın 154/2. maddesindeki suçun şikayete bağlı suç olmadığı gözetilmeden, suçtan zarar görmeyen ...'ün şikayetten vazgeçmesinden söz edilerek yasal olmayan gerekçe ile düşme kararı verilmesi,
    c) Anayasa Mahkemesi'nin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." ibaresinin "...seri muhakeme usulü..." yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçların seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanıklar hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi Hazine vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Hemen Ara