Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/13217 Esas 2012/1580 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13217
Karar No: 2012/1580

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/13217 Esas 2012/1580 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, sahip olduğu taşınmazının bazı kısımlarına diğer davalıların müdahale ettiklerini iddia ederek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, belirtilen davalılardan bazılarının pasif husumet nedeniyle reddine hükmetmiş, diğer davalıların ise davayı kaybetmesine karar vermiştir. Ancak, mahkeme dava değeri ve harç konusunda yanlış karar vermiştir. Elatmanın önlenmesi davaları nispi harca tabidir ve dava değeri belirlenmeden önce harç ikmali yapılması gerekmektedir. Ayrıca, Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamıştır. Temyiz itirazları yerinde bulunmuş ve karar bozulmuştur. Kanunlar: HUMK'nun 413 ve 492, Harçlar Kanunu'nun 16, 30 ve 32. madde.
1. Hukuk Dairesi         2011/13217 E.  ,  2012/1580 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: KIZILTEPE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 01/12/2010
    NUMARASI : 2009/727-2010/950

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden  maliki  olduğu .. parsel sayılı taşınmazının  bazı kısımlarına  291 parsel maliki  davalılar  M..  ve  m.."in,292  parsel  maliki  davalılar  R.. ve H.."nin ve  294 sayılı  parsel malikleri olan   diğer  davalıların  uzun  süredir  ekip,  mahsullerini  toplama  suretiyle  müdahale  ettiklerini ileri   sürerek  elatmanın   önlenmesi  ve  ecrimisil   isteğinde  bulunmuştur.
    Davalılar M., M..  ve  R..  1950"li   yıllarda  Toprak Tarım Reformu   ile   kendilerine 125   dönüm  arazi   verildiğini, o  tarihten  beri  kullanımlarının değişmediğini   belirterek, davanın  reddini  savunmuşlar; davalı A..  davayı  kabul  etmediğini  beyan  etmiş, diğer  davalılar   davaya  yanıt   vermemişlerdir.
    Mahkemece, davalılar  Ş.., Z.,R.. ve  H.   yönünden   açılan  davanın  pasif  husumet yokluğu  nedeniyle  reddine, davalılar  M., M.  ve  A.. yönünden  açılan   davanın  kabulüne  karar  verilmiştir.
    Karar, davalılar A.. G.., M.  ve  M.. K.  vekili   tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.                                   
    Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; dava dilekçesinde ecrimisil istemi yönünden dava değeri gösterilmiş, elatmanın önlenmesi istemi bakımından ise herhangi bir değer belirtilmemiş ve yargılama sırasında da anılan istek bakımından harç ikmali yapılmamış, mahkemece de hükmedilen ecrimisil miktarı üzerinden harç tahsili cihetine gidilmiştir. Oysa, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK"nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı kuşkusuzdur. Başka bir ifade ile, elatmanın önlenmesi davaları Harçlar Yasasının 16. maddesi uyarınca nispi harca tabi olup, harç ikmali yapılmadan davanın sürdürülmesi olanaksızdır. Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini ve harcın yatırılmaması halinde de ne gibi bir mukteza tayin edileceğini 30.ve 32.maddelerinde hükme bağlamıştır.
    Hal böyle olunca, hakkında kabul kararı verilen davalılar bakımından, elatmanın önlenmesi isteğine yönelik olarak dava değeri belirlenip, harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken, anılan husus göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, karar başlığında davacının isminin yanlış yazılması da isabetsizdir.
    Davalılar A.., M.. ve M..’in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü  (6100 Sayılı HMK.nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.2.2012  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara