Esas No: 2016/1844
Karar No: 2016/4858
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1844 Esas 2016/4858 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ..."nın 5237 sayılı TCK"nın 155/2, 62, 50, 52. maddeleri gereğince cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/03/2013 tarih ve 2010/46 Esas, 2013/106 Karar sayılı karar lehine katılan vekilinin vaki temyiz istemi üzerine onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/209860 sayılı tebliğnamesi ile dairemize gönderilmiş, Dairemizin 21/03/2016 tarih ve 2014/24291 Esas ve 2016/2597 Karar sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un yürürlüğe girmesi üzerine anılan Kanun"un 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın, bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu ve eksik inceleme yapıldığı gerektiği gerekçesiyle yapılan itiraz üzerine yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
Dairemizin 21/03/2016 tarih ve 2014/24291 Esas ve 2016/2597 Karar sayılı kararının sanık ... ile ilgili kısmı açısından KALDIRILMASINA,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."nın, katılana ait sigorta şirketinde sorumlu müdür olarak çalıştığı, aynı şirkette muhasebe sorumlusu olarak çalışan ..."nın, ... kardeşi, ..."nın da, sanık ..."nin kızkardeşi olduğu, ..."un da, aynı işyerinde çalışan bir kişi olduğu, sanık ve diğer kişilerin eylem ve fikir birliği içinde hareket etmek suretiyle poliçe tanzimi sonrasında tahsil ettikleri parayı katılan şirkete iade etmeyip uhdelerinde tutmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; sanıkla ilgili olarak alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu ve raporların bir kısmında, bazı belgelerin tamamlanmasının istenildiği dikkate alınarak, sanığın çalıştığı döneme ait ve suçla ilgili olan bütün belgelerin getirtilerek incelenmesi, onaylı suretlerinin dosyaya konulması, bütün delillerin toplanmasından sonra dosyanın kül halinde bir bilirkişi kuruluna tevdii edilerek, sanığın uhdesinde para tutup tutmadığının belirlenmesi, diğer raporlardaki çelişkilerin giderilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 16/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.