Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/13608 Esas 2012/1475 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13608
Karar No: 2012/1475
Karar Tarihi: 15.02.2012

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/13608 Esas 2012/1475 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, taşınmazın yapılmamış alt yapı çalışmaları sebebiyle bina yapamadıklarını, belediyenin dava açma hakkının olmadığını ve idari yargı mahkemelerinin görevli olduğunu savunarak tapu kaydının iptalini istemiştir. Ancak mahkeme, davacının iddialarının sabit olduğunu belirterek davanın kabulüne karar vermiştir. Davacı, taşınmazın H. Köy Tüzelkişiliği adına tescil edildiğini, davalıya satıldığını ancak bina yapılması gerektiği halde yerine getirilmediğini ve H. Köyü'nün mahalle olarak belediyeye bağlandığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ve belediye başkanlığı adına tescil edilmesini istemiştir. Ancak daha sonra çıkan bir yasal düzenleme çerçevesinde mahkeme kararı bozulmuştur. 6111 sayılı Yasa'nın 187. maddesi ile 442 sayılı Köy Kanunu'na bir geçici madde eklenmiştir. Buna göre, 31.12.2009 tarihinden önce belediye haline dönüşen veya başka bir belediyenin sınırlarına dahil olan köylerde taşınmaz satışı yapılan hak sahipleri hakkında satış bedelinin ödenmesi kaydıyla Ek 13. maddeye göre diğer şartlar uygulanmaz. Bu madde hükümleri yürürlüğe girdiği tarih itibariyle henüz kesinleşmemiş davalarda da uygulanır. (442 Sayılı Köy Kanunu, Ek 13. Madde)
1. Hukuk Dairesi         2011/13608 E.  ,  2012/1475 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: MUDANYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/06/2008
    NUMARASI : 2007/257-2008/266

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı vekili, evveliyatında devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, 3367 sayılı Yasa kapsamında oluşturulan ve H..Köy Tüzel kişiliği adına tescil edildikten sonra davalıya satılan dava konusu taşınmaz üzerine aynı kanun ve Köy Yerleşim Alanı Uygulama Yönetmeliği gereğince temlikten itibaren 5 yıl içinde bina yapılması gerektiği halde, bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, H.. Köyünün mahalle olarak davacı belediye başkanlığına bağlandığı ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile belediye başkanlığı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacı belediyenin dava açma hakkının olmadığını, davada idari yargı mahkemelerinin görevli olduğunu, taşınmazın bulunduğu yerde alt yapı çalışmalarının yapılmamış olması sebebi ile bina yapamadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının iddialarının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, çekişme konusu taşınmazın H. Köyü Tüzelkişiliği adına kayıtlı iken 3367 sayılı Yasa ile değişik 442 sayılı Köy Kanununun Ek 13. maddesi uyarınca satış suretiyle davalıya devredildiğini, aynı madde gereğince çekişme konusu taşınmazın üzerine tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde bina yapılmadığını, ... Köyü"nün 23.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5216 sayılı Yasa gereği tüzel kişiliğini kaybederek mahalle statüsüne dönüştüğünü ve Bursa Belediye Meclisinin 11.10.2004 tarihli kararı ile belediyelerine mahalle olarak bağlandığını ileri sürerek, eldeki davayı açtığı, davalının tescilden itibaren 5 yıl içinde çekişme konusu yere bina yapmadığının keşfen saptanarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Ne varki, hükümden sonra 25 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa"nın 187. maddesi ile 442 sayılı Köy Kanununa “31.12.2009 tarihinden önce belediye haline dönüşmek veya başka bir belediyenin sınırlarına dahil olmak suretiyle tüzel kişiliğini kaybeden köylerde, kendilerine bu kanunun Ek 13. maddesine göre taşınmaz satışı yapılan hak sahipleri hakkında satış bedelinin ödenmesi kaydıyla Ek 13. maddede öngörülen diğer şartlar uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle henüz kesinleşmemiş davalarda da bu madde hükümleri uygulanır ” şeklinde geçici 1. madde eklenmiştir.
    Hal böyle olunca; yukarıda belirtilen yasal düzenleme çerçevesinde işin esası değerlendirilerek, karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
    Davalı vekilinin, temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

     

     

    Hemen Ara