Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1795 Esas 2015/2124 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1795
Karar No: 2015/2124
Karar Tarihi: 17.06.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1795 Esas 2015/2124 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, sahte nüfus cüzdanı talep belgesi düzenleyip Nüfus Müdürlüğü'nden sahte nüfus cüzdanı almıştır. Suç tarihi olan 13/09/2007 tarihi dikkate alındığında, sanığın maruz kalması gereken ceza miktarının daha düşük olması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, hükümde daha yeterli gerekçelerin kullanılması gerektiği vurgulanmıştır. Hükümdeki eksiklikler sebebiyle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi (Resmi belgede sahtecilik suçu)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi (Temel cezanın belirlenmesi)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 3/1. maddesi (Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi)
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi (Yargıtay'ın bozma yetkisi)
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi (Bozma kararı)
21. Ceza Dairesi         2015/1795 E.  ,  2015/2124 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Suça konu sahte nüfus cüzdanının sanık tarafından sahte olarak düzenlendikten sonra kullanıldığına ilişkin delil bulunmaması karşısında düzenleme tarihinin suç tarihi olması nedeniyle gerekçeli karar başlığına “18/05/2010” olarak yanlış yazılan suç tarihinin “13/09/2007” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre Cumhuriyet savcısı ve sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    I- Sanığın sahte nüfus cüzdanı talep belgesi ile Nüfus Müdürlüğüne başvurarak sahte nüfus cüzdanı alması eyleminde koşulları oluştuğu halde sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçu yönünden 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesinin uygulanmaması,
    II- Kabule göre de:
    1) TCK"nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. Aynı yasanın “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir, ancak Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve faile özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın sahte nüfus cüzdanı talep belgesi düzenletip bu belge ile Nüfus Müdürlüğünden sahte nüfus cüzdanı alması, dosya kapsamında da nüfus cüzdanının kullanıldığına dair delil bulunmaması şeklinde gerçekleşen olayda, temel cezanın belirlenmesi sırasında daha makul bir oranda alt sınırdan ayrılınması gerekirken sanık hakkında yasal ibarelerin tekrarı ile yetinilerek ve sanığın adli sicilinin olması gibi yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile orantılılık ilkesini zedeleyecek şekilde temel cezanın belirlenmesi,
    2) Suç tarihinin “13/09/2007” olduğu da gözetilerek, adli sicil kaydında bulunan ilamların silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp sonucuna göre tekerrüre esas olup olmadığının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3) Suçun maddi konusunu oluşturan ve dosya içerisinde bulunan sahte nüfus cüzdanı talep belgesinin delil olarak dosyada saklanmasına karar verilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara