Esas No: 2011/13707
Karar No: 2012/1293
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/13707 Esas 2012/1293 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ÜSKÜDAR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/07/2011
NUMARASI : 2010/127-2011/207
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak mirasbırakan O.. A..’nın, 20 sayılı parseldeki 200/509 payını, diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak tapuda satış gibi göstermek suretiyle oğlu olan davalıya temlik ettiğini, gerçekte bedelsiz devir yapıldığını, başkaca bir malvarlığı bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydının miras payları oranında iptal ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, çekişmeli taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, temlikin üzerinden 20 yılı aşkın süre geçtiğini, taşımaz üzerine 3 katlı bina yaptığını, davacılardan R.. A..’ya 07.02.1996 tarihli satış sözleşmesi ile miras payına karşılık 5.000 Alman markı ödediğini, dava açma hakkının kötüye kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davacı R.. A.. bakımından davanın reddine, diğer davacılar bakımından ise muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı R.. A..tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu kaydının miras payı oranında iptal ve tesciline ilişkindir.
Mahkemece; davacılardan R.. A.. bakımından davanın reddine, diğer davacılar tarafından açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan O.. A..’nın 22.11.1989 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak eşi F.. ve kızı Ş.., oğulları R. ve D..’u bıraktığı, 804 ada, 20 parsel sayılı taşınmazdaki 200/509 payını 17.08.1989 tarihinde satış yoluyla davalıya temlik ettiği, kendisinden önce ölen kızı Ş..’den olma torunları ile R..’in davacı, D..’un ise davalı olduğu, murisin eşinin kendisinden sonra 2005 tarihinde öldüğü, davalı D.. ile davacılardan R.. arasında 07.02.1996 tarihli “satış sözleşmesi ” başlığını taşıyan bir sözleşme yapıldığı, anılan sözleşmeden “muris O.. A.. adına kayıtlı olup davalı D.’a satış yoluyla devredilen 804 ada, 20 parsel sayılı taşınmazdaki 200/509 paydan, R. A.’nın kendisine düşen miras payına karşılık D..5.000,00 TL aldığı anlaşılmaktadır.
Davacılar, mirasbırakanları O..’ın yapmış olduğu pay temlikinin kendilerinden mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak gerçekleştirildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
Gerçekten de; miras bırakanın davalı oğluna yapmış olduğu pay temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak davacı Ş.. mirasçıları yönünden davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Davacı R.. A.. yönünden ise; 07.02.1996 tarihli, davacı R.. ile davalı D.. arasında imza altına alınan sözleşmede, davacı R..A..’nın miras payına karşılık gelen bedelin, davalı D.. tarafından ödendiği görülmektedir. Bu durumda davacı R.."in “kendi miras hakkına hasren” davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak dava açılmadan önce ölen mirasçılardan F.. A.., tarafların annesi olup gerek temlik tarihi (1989) gerekse davacı R.. ile davalı D.. arasında 1996 tarihinde akdedilen sözleşme tarihinde sağ olduğuna göre eldeki davanın aynı zamanda muris F.. A.."ya intikal eden miras payını da kapsadığı kabul edilmelidir.1996 tarihinde akdedilen sözleşmede doğmamış hakla ilgili bir ödeme yapılması sözkonusu olmadığına göre diğer bir değişle 1996 tarihli sözleşme ile davacı R.."e mirasbırakan babasından intikal eden payına karşılık bir bedel ödendiği anlaşıldığına göre annesinden intikal eden miras payının da davaya konu edildiği tartışmasızdır.
Hal böyle olunca; toplanan deliller ve dosya içeriği ile muvazaalı olduğu anlaşılan, esasen mahkemenin de kabulünde olan bu olgu karşısında göre anne F.. A.."dan intikal eden paydan, davacı R..’in miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması yerinde değildir.
Davacı R.. A..‘nın bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.