Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, daha önce görülüp kesinleşen davada hakkında hüküm kurulması unutulan çekişmeli taşınmazın tavzih yoluyla hükme dahil edilmesini istemiştir.
Davalılar, talebin reddini savunmuştur.
Mahkemece, talep kabul edilerek hükmün tavzihen düzeltilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tavzih isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istekli davanın kabul edildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu defa davacı, önceki davada çekişme konusu edilen taşınmazlardan 3575 sayılı parsel hakkında bir hüküm kurulmadığını ileri sürerek, anılan parselin hükme dahil edilmek suretiyle tavzihine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, istek kabul edilerek 3575 sayılı parsel de hüküm kapsamına alınmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, hükmün kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 455 ve takip eden maddelerinde tavzih müessesesi düzenlenmiş ve hükmün mütenakız fıkralar içermesi veya gayrivazıh (açık olmayan) hususları ihtiva etmesi halinde tavzih yoluna başvurulabileceği öngörülmüş; 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Yasa"nın 305 ve takip eden maddelerinde de aynı düzenlemeye yer vermiştir.
Değinilen düzenlemeye göre, yasada açıkça belirtilen haller dışında, kararda yer verilmeyen bir hususun hüküm fıkrasına ilave edilmesi suretiyle hükmü değiştirecek nitelikte tavzih kararı verilmesi mümkün değildir.
Hal böyle olunca, tavzih isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüye, yerel mahkemenin 02.08.2011 tarih, 2010/512 esas ve 2010/631 sayılı ek kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.