Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, dava dışı şirketin davalı bankaya ihracatın finansmanından doğacak borçlarının teminatı olarak maliki bulunduğu .. ada .. parselde bulunan kargir işhanında ki 7 nolu bağımsız bölüm üzerinde ipotek tesis edildiğini, herhangi bir alacağı kalmayan bankanın ipoteği fek etmeyerek farklı bir alacağı nedeniyle icra takibine konu edildiğini ve alacağına mahsuben satın alarak sebepsiz ve haksız şekilde taşınmazın mülkiyetini kazandığını ileri sürüp, uğradığı zararın tespiti ile bu miktarın davalı bankadan tahsilini istemiş yargılama sırasında davasını ıslah ederek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın ıslah edilmek suretiyle tapu iptal ve tescil davasına dönüştürüldüğü, HUMK"nun 13. maddesi gereğince kesin yetki hali bulunduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, uğranılan zararın tespiti ve istirdat isteği ile açılmış 3.3.2011 tarihinde davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile dava kamilen ıslah edilerek tapu iptali ve tescil isteğine çevrilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, 4.2.1948 tarih 10/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca istirdat davası olarak açılan davanın ıslahla tapu iptal ve tescil davasına dönüştürülebilmesi olanaklıdır; ancak geçerli bir ıslahın varlığının kabul edilebilmesi içir karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 83 ve takip eden maddelerinde öngörülen koşulların gözetilmesi zorunludur.
Bu nedenle, dava ıslah edilmekle beraber ıslah harcı yatırılmadığına göre,yasanın öngördüğü anlamda bir ıslahını yapıldığı söylenemez.Gerçekten de usulü dairesinde bir ıslah yapılmış olsa idi pek tabidir ki, o tarihte yürürlükte bulunan HUMK" nun 13. maddesi hükmü uyarınca tapu iptal ve tescil davasına da, taşınmazın içinde bulunduğu idari teşkilattaki mahkemelerin yetkili olması gerekeceğinde kuşku yoktur.Ne varki, yasaya uygun ve geçerli bir ıslah bulunmadığına göre yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir.Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.2.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.