Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/4468 Esas 2022/2394 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4468
Karar No: 2022/2394
Karar Tarihi: 26.04.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/4468 Esas 2022/2394 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/4468 E.  ,  2022/2394 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Terör örgütü propagandası yapma
    Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı; 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK'nın 35/2-1, 62, 50/1-a, 52/2-4 ve 54. maddeleri uyarınca adli para cezası ve suç eşyalarının müsaderesi

    İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararların niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    1-Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu gönüllü üyesi olduklarını söyleyen sanıkların olay tarihinde federasyon tarafından gönderilen Özgür Gençlik isimli derginin ağustos ve eylül aylarına ait 9 adet dergiyi satmak için stand açtıkları, dergiler üzerinde yapılan incelemelerde derginin 14. sayfasında yüzleri bez parçası ile kapalı beş şahsın fotoğrafının bulunduğunun, şahısların birinin elinde bir adet tabancanın olduğunun, derginin 15. sayfasında terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın posterlerinin bulunduğunun, derginin 18. sayfasında yüzleri puşi ile kapalı 10 şahsın fotoğrafının bulunduğunun, fotoğraftaki şahısların ellerinde YPG, YPJ ve MLKP terör örgütlerinin amblemlerinin bulunduğunun, derginin 19. sayfasında terör örgütü MLKP'nin sözde bayrağı önünde yüzü kapalı olan ve elinde kaleşnikof silah bulunan bir şahsın fotoğrafının bulunduğunun belirlenmesi karşısında, sanıkların terör örgütünün dergilerini satmak için stand kurmaktan ibaret eylemlerinin 5271 sayılı TCK’nın 220/7. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne yardım etme suçuna teşebbüs suçu oluşturacağı gözetilmeden delillerin hatalı değerlendirilmesi neticesinde suç vasfında yanılgıya düşülmesi,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunun neticesi harekete bitişik olup teşebbüse elverişli olmadığı gözetilmeksizin TCK’nın 35. maddesinin uygulanması,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 26.04.2022 tarihinde tarihinde üye ...'ın eylemin terör örgütü propagandası yapmak suçunu oluşturduğu gerektiğine yönelik karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY:
    Sanıklar ... ve ... hakkında Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda silahlı terör örgütü propagandası yapmak suçundan 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK'nın 35/2-1, 62, 50/1-a, 52/2-4 ve 54. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonucunda çoğunlukla sanıkların eyleminin terör örgütüne yardım etme suçunu oluşturacağı düşüncesiyle BOZULMASINA karar verildiği,
    Sanıkların eyleminin terör örgütü propagandası suçunu mu, yoksa terör örgütüne yardım etme suçunu mu oluşturacağı noktasında çoğunlukla aramızda görüş ayrılığı bulunduğu, dosya kapsamı itibariyle sanıkların eyleminin kül halinde terör örgütü propagandası suçunu oluşturduğu düşüncesinde olmamız nedeniyle bu muhalefet yazılmıştır.
    Terör örgütünün propagandasını yapmak suçu 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde düzenlenmiştir. Esas itibariyle propaganda da örgüte yardımın özel bir şeklidir.
    Propaganda suçunun konusu terör örgütüdür, terör örgütünün faaliyetleridir, örgütün faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlar ve terör örgütünün kurucu, yönetici ve sair üyeleridir. Suçun oluşabilmesi için, propagandanın belirli bir terör örgütü ile ilişkilendirilmesi gerekir. Propagandanın özelliği, belirli veya belirsiz kişileri muhatap almasıdır; yani belirli veya belirsiz kişileri etkilemek amacıyla yapılmasıdır. Bu yönü itibarıyla propaganda suçu ancak doğrudan kastla işlenebilen bir amaç suçtur ve burada sanıkların bilme, isteme ve yayma kastının tespit edilmesi gerekir.
    Propaganda suçu, somut bir suç şüphesine istinaden yapılan adli soruşturma ve kovuşturma neticesinde mahkeme hükmüyle terör örgütü olduğu tespit edilen bir örgütsel yapının varlığının ve faaliyetlerinin "meşruiyetini" kabul etmeleri yönünde kişilere bulunulan çağrıyı ifade etmektedir. Bu çağrı bağlamında terör örgütü ve suç oluşturan faaliyetleri övülmektedir. (Prof. Dr. İzzet Özgenç, Terörzmin ve Terör Örgütünün Propagansası Suçu ve Ceza Hukuku Sorumluluğu, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi)
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2016/729 Esas, 2020/67 Karar sayılı ilamında başkanın muhalefet şerhinde de belirtildiği gibi;
    "... Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, şiddeti teşvik ve tahrik edici nitelikte olmayan silahlı terör örgütüyle ilgili propagandayı istikrarlı bir şekilde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi üzerine bu kararlara uyum sağlama amacıyla 3713 sayılı Yasa'nın 7. Maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik ile her türlü terör örgütü propaganda suçuna; terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek veya övmek ya da teşvik etmek unsurunu ilave etmiştir..."
    Terör örgütünün propagandasını yapmak suçunun 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanunun 8. maddesiyle yapılan değişiklik sonucu; "Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi ... cezalandırılır." şeklinde yeniden düzenlendiği, Dairemizin kararları da bu doğrultuda verildiği, bu kriterler gözönüne alınarak yardımın özel bir şekli olan propaganda suçunun esasında örgüte maddi olmayan yardım mahiyetini taşıdığı, manevi yardım niteliğindeki yardımın ise propaganda suçunu oluşturduğu yargı kararlarında kabul edilmiştir.
    Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 03.03.2009, 2008/9-184 E, 2009/43 K, Yargıtay Ceza Genel Kurulu 12.02.2008, 2007/9-230 E, 2008/23 K, Yargıtay 16. Ceza Dairesi 12.09.2019, 2019/7004 E, 2019/5220 K. Bu mülahazayladır ki, "... Lisesi duvarına terör örgütünün propagandası niteliğinde yazı yazılması" fiili, silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu oluşturduğu ve bu suçtan dolayı cezaya hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir(Yargıtay CGK, 23.02.2010, E. 2010/9-7, K. 2010/37). Başka bir ifadeyle Yargıtay, terör örgütünü öven ifadelerin sprey boyayla duvarları yazılması fiilini, terör örgütünün propagandası olarak değil, örgüte yardım olarak değerlendirmiştir(Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 17.10.2019, E. 2019/6477, K. 2019/6216). Keza Yargıtay'a göre, terör örgütünün propagandası mahiyetinde içeriği sahip bulunan basılmış (matbu) materyalin dağıtılması, 3713 sayılı TMK madde 7, f.2'de tanımlanan suçu değil, terör örgütüne yardım suçunu oluşturmaktadır (Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 26.02.2018, E. 2017/3230, K. 2018/1016).
    Ancak; Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 04.06.2012 tarihli ve 2011/7694 Esas, 2012/7230 Karar sayılı ilamında;
    "...Üniversite öğrencisi olan sanığın adına gönderilmiş silahlı terör örgütünün propagandası niteliğindeki çok sayıda yazı ve fotoğraf içeren dergileri teslim almak üzere kargo şirketine gelip teslim fişini doldurması ve bu dergileri taşımak üzere araç temin etmek için dışarıya çıktığında takip soncu kollukça yakalanması şeklinde gerçekleşen eyleminin silahlı terör örgütünün propagandasını yapmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden, derginin dağıtımının henüz yasaklanmamış olmasından hareketle delillerinde değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek beraatine karar verilmesi, ..."
    Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 26.04.2012 tarihli ve 2010/18023 Esas, 2012/5583 Karar sayılı ilamında;
    "...Dosya kapsamına göre, silahlı terör örgütünün propagandasının yapıldığı gerekçesiyle el koyma, satış ve dağıtım yasağına konu olan 74 adet gazete ve ekinin sanık tarafından satmak amacıyla miting alanına götürülmek istendiği sırada yapılan aramada elindeki poşet içerisinde yakalanması şeklinde gerçekleşen eyleminin, silahlı terör örgütünün propagandasını yapmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden suçun tamamlandığı kabul edilerek sanık hakkında fazla ceza tayini, ..."
    Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 04.06.2012 tarihli ve 2011/7694 Esas, 2012/7230 Karar sayılı ilamında;
    "... Silahlı terör örgütünün propagandasının yapıldığı gerekçesiyle el koyma, satış ve dağıtım yasağına konu olan 20 adet derginin sanık tarafından DTP Aydın il binasından alınıp partinin Ovaeymir Belde binasına propaganda amacıyla götürülmek istendiği sırada, durumundan şüphelenilerek yapılan aramada elindeki poşet içerisinde dergilerle birlikte yakalanması şeklinde gerçekleşen eylemin, silahlı terör örgütünün propagandasını yapmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden suçun tamamlandığı kabul edilerek sanık hakkında fazla ceza tayini..."
    Görüldüğü gibi Yargıtay tarafından daha önce terör örgütü propagandası olarak kabul edilen eylemler Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından sonraki uygulamalarında örgüte yardım olarak değerlendirildiği, içtihatlar arasında farklılıklar bulunduğu, esasen Yargıtay 16. Ceza Dairesi tüm kararlarında toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde pankartlara yazılmış terör örgütünü övücü nitelikteki yazıları terör örgütü propagandası kabul ettiği halde duvara yazılan yazıları propaganda olarak kabul etmemesi, yine bir dergide terör örgütünün propagandasına yönelik bilgiler terör örgütü propagandası değil de terör örgütüne yardım olarak değerlendirilmesi, ancak sosyal medyada yazılan propaganda niteliği taşıyan yazıların 7/2 kapsamında değerlendirilmesi birlikte değerlendirildiğinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu önceki ve sonraki kararlarındaki kabul edilen esas kriter olan maddi nitelikteki yardımların terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu, manevi nitelikteki yardımların ise propaganda suçunu oluşturduğu kabulünün değiştiği aşikardır.
    Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kabulüne devam ederek bu tür eylemleri örgüte bilerek isteyerek yardım etmek olarak kabul etmesi ve bunun maddi nitelikteki yardım olduğu yönündeki kabulü yasal düzenlemeye uygun olmadığı, Terörle Mücadele Kanununun 7/2. maddesinde düzenlenen propaganda suçunun yukarıda belirtildiği gibi örgüte yardımın özel bir şekli olduğu, maddi nitelikte olmayan yardımların propaganda suçunu oluşturduğu, maddi nitelikte olan yardımların ise terör örgütüne yardım suçunu oluşturacağını, zira pankart taşımayı propaganda olarak kabul edip kitap taşımayı yardım kabul etme eyleminde açık bir çelişki olduğu ve ana kriterin bertaraf edilerek karar verilmesinin bu suçların ayrımında karmaşıklık meydana getirdiği bir gerçektir.
    Nitekim; Yargıtay 9. Ceza Dairesi kanuni düzenleme ve amacına uygun olarak yaptığı yorum sonucu verdiği 28.03.2013 tarihli ve 2011/2773 E, 2013/4763 sayılı kararında:
    "Silahlı terör örgütünün propagandasının yapıldığı ve toplatma kararı bulunan dergilerin bulunduğu koliyi, dergileri satmak amacıyla kargodan teslim aldıktan sonra yakalanan sanığın, yaptığı iş de nazara alındığında dergilerin içeriğinden haberdar olmamasının düşünülemeyeceği ve eylemin 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği düşünülmeden delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile beraat kararı verilmesi, bozmayı gerektirmiş ... olduğundan, hükmün bozulmasına ... oybirliğiyle karar verildi." şeklindeki kararıyla yayma amacı olan bu tür hareketlerin terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu oluşturacağını kabul etmiştir.
    Mahkeme kararının esas itibariyle doğru olduğu, sadece terör örgütünün propagandası suçu neticesi harekete bitişik bir suçtur. Bu tür suçlar teşebbüse elverişli değildir. Hareketin yapılmasıyla birlikte suç oluşmuştur. 35. maddenin uygulaması dışında mahkemenin suç tespiti doğrudur.
    Anılan sebeplerle dosyadaki deliller birlikte değerlendirildiğinde sanıkların eyleminin terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu oluşturduğu düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

    Hemen Ara