Özel belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/31251 Esas 2016/4722 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/31251
Karar No: 2016/4722
Karar Tarihi: 11.05.2016

Özel belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/31251 Esas 2016/4722 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2013/31251 E.  ,  2016/4722 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : 1-TCK"nın 37/1.maddesi delaletiyle 158/1-j,168/2,62/1,52/2, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- TCK"nın 37/1.maddesi delaletiyle 207/1,62/1, 53/1-2-3 gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    1-Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizin incelemesinde;
    Sanıkların kullandıkları belgelerin özel nitelikte olduğu, şikayetçiye ait nüfus cüzdanının ise elde edilemediği, bu nedenle üzerinde değişiklik yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, alınan raporda sanık ..."nin imzasının tesbit edildiği, sanıkların birlikte özel belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların zararı giderdiklerini ceza almamaları gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, mahkumiyete ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde ise;
    Sanık ... ile şikayetçi ... komşu oldukları aile gezmesi sırasında şikayetçinin kimliğinin ele geçirildiği ve bu kimlik üzerine sanık ..."nin kendi resmini yapıştırmak suretiyle kredi başvuru belgelerini düzenleyip bankaya verdiği ve bu başvurunun kabul edilmesi üzerine kredinin şikayetçi ... adına sanık ..."ye ödendiği, kredi sürecinde sanık ..."nün de sanık ..."nin yanında yer aldığı ve suçu birlikte işledikleri gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Katılan Bankanın 05/12/2011 tarihli yazıları ile tüketici kredisine başvuru tarihinde kredili mevduat hesabı başvuru formunun da imzalanmış olması ve bu hesabında borcu bulunması karşısında, sanıkların yaptıkları 7.000 TL ödemenin kısmi ödeme olarak kabulü gerektiği, kısmi ödeme nedeniyle katılan bankadan 5237 sayılı TCK’nın 168/4.maddesi kapsamında kısmi ödemeye rızası olup olmadığının sorulup, sonucuna göre, sanıklar hakkında aynı yasanın 168/2.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.05.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Hemen Ara