Esas No: 2013/31431
Karar No: 2016/4707
Karar Tarihi: 11.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/31431 Esas 2016/4707 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2013/31431 E. , 2016/4707 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ TARİHİ : 01/05/2011
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, katılanın kız arkadaşının sevgilisi olduğu ve bu durumdan yararlanarak samimi davranışlarla katılanı bankada işe yerleştirebileceğini söyleyip kendisinden bir kısım resmi belgelerle para talep ettiği, katılanın raporla birlikte 300 TL parayı sanığa verdiği, katılanı banka şubesine götürüp alt katta beklerken üst kattaki yetkililerle görüştüğünü söyleyerek hileli davranışlar sergilediği, ancak katılan banka şubesine gidip araştırma yaptığında, sanık tarafından söylenenlerin gerçek olmadığını öğrendiği, bu hal ile sanığın hileli davranışlar ile katılanı kandırıp dolandırdığı gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
2-TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan ”365 gün" ve ” 7.300 TL" terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", "100 TL” ibareleri eklenmek suretiyle ve "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.