Esas No: 2013/32663
Karar No: 2016/4693
Karar Tarihi: 11.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/32663 Esas 2016/4693 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
.
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, kendisini öğretmen olarak tanıtıp farklı adresler vererek, şikayetçiye ait iş yerinden iki günlüğüne araç kiraladığı ancak aracı süresinde teslim etmemek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın, araç kiralama sözleşmesini kendi ismi ile imzaladığı, kendisine ait kimlik fotokopisini ve kendi kullanımında olan telefon numarasını verdiği, bu haliyle sanığın kendisini öğretmen olarak tanıtmasının basit yalan niteliğinde olduğu, emlakçılık yapan sanığın kendisini öğretmen olarak değil de emlakçı olarak tanıtması halinde de, araç kiralayabileceği anlaşılmakla, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesinde belirtilen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve mağdurun şikayetçi olmaması nedeniyle sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulup sonucuna göre değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde suç vasfında hataya düşülerek dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
2- 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
3- 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle bu yönde de değerlendirme yapılmaması,
Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 11/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.