Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12871 Esas 2012/807 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12871
Karar No: 2012/807

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12871 Esas 2012/807 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/12871 E.  ,  2012/807 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: GÖLBAŞI(ANKARA) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 31/03/2011
    NUMARASI : 2009/548-2011/268

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, maliki oldukları taşınmaza komşu parsel de kurulu bulunan baz istasyonunun sağlıklarını tehdit ettiğini ileri sürerek, kaldırılmasını istemişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, baz istasyonundan ötürü davacıların zarar gördüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılardan Turkcell  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.                           
    Dava, baz istasyonunun kaldırılması isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, çekişme konusu baz istasyonunun davacıların oturduğu bina ve civarında yaşayanlar için sağlık bakımında büyük endişeler taşıdığı, psikolojik olarak yaşamlarını olumsuz olarak etkilediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 
    Dava dilekçesindeki iddianın içeriği ve niteliği dikkate alındığında, taraflar arsındaki uyuşmazlığın TMK"nun 737 ve devam eden hükümlerinde öngörülen komşuluk hukukundan kaynaklandığı açıktır.
    Hemen belirtilmelidir ki, baz istasyonu adı verilen tesislerin işletilmesi sonucu geniş halk kitlelerine yarar sağlandığı ve hizmet verildiği kuşkusuzdur. Ancak, bu yararın sağlanması karşılığında kişilerin zarar görmesi de kabul edilemez. Buna göre, hizmetten elde edilen yarar ile bunun karşısında verilen zararın değerlendirilmesinde zorunluluk vardır. Öte yandan, hiçbir hizmetin karşılığı olarak insanın sağlığını yitirmesi uygun bir sonuç olarak kabul edilemez. Öyle ise, böyle bir tehlikenin varlığının saptanması halinde gerekli önlemlerin alınmasının zorunlu ve kaçınılmaz olduğu da tartışmasızdır.
    Konu ile ilgili ""Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Kontrolü Ve Denetimi Hakkındaki Yönetmelikte"" bir kısım usul ve esasa dair düzenlemelere yer verilmiş olup, Yönetmeliğin 12. maddesinde ölçüm yapacak personelin nitelikleri belirtilmiş ve 11. maddesinde de ölçümde kullanılacak cihazların neler olacağı ile nitelikleri ve özellikleri sayılmıştır.
    Somut olaya gelince, çekişmeye konu baz istasyonun  konum itibariyle insanların yoğun olarak yaşadıkları ve hayatlarını sürdükleri yer içerisinde kurulduğu sabittir.
    Ne varki, bilirkişi raporlarının hüküm vermeye yeterli bulunduklarını söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca; Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Kontrolü Ve Denetimi Hakkındaki Yönetmeliğin 12. maddesinde belirtilen nitelikleri haiz bilirkişilerin ve uzun süreli radrasyona maruz kalmanın insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda görüş bildirebilecek uzman kişinin de aralarında yer aldığı bilirkişi heyeti ile birlikte yeniden keşfe gidilerek anılan Yönetmeliğin 11. maddesinde belirtilen ölçüm cihazları vasıtasıyla gerekli ölçümlerin yapılması, raporların alınması ve toplanan tüm deliller yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş  olması doğru değildir.
    Davalı şirket vekilinin, temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerindedir. Kabulü ile,  hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.02.2012  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara