Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/527 Esas 2012/739 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/527
Karar No: 2012/739

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/527 Esas 2012/739 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir tapu iptal davası kararı 5841 Sayılı Yasa hükümleri nedeniyle reddedilmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin bu yasayı iptal etmesi nedeniyle karar doğru değildir. Mahkeme, 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre değerlendirilip yeniden incelenmelidir. Kararda geçen kanun maddeleri: 5841 Sayılı Yasa, Anayasanın 153. Maddesi, 10.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, 6099 sayılı Yasa, 1086 sayılı HUMK'nın 428. Maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2012/527 E.  ,  2012/739 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/04/2009
    NUMARASI : 2002/2798-2009/454

    Taraflar arasındaki davadan dolayı Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 17.4.2009 gün ve 2002/2798  esas  2009/454 karar  sayılı  hükmün onanmasına  ilişkin olan 14.4.2011  gün ve  3466-4446  sayılı kararın düzeltilmesi süresinde  davacı  Hazine  vekili  tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:                                   
     Dava ve birleşen dava; tapu iptal, kayıt terkini, elatmanın önlenmesi ve yıkım  isteğine ilişkin olup, yerel mahkemece davanın 5841 Sayılı Yasa hükümleri nedeniyle hak düşürücü süreden reddine ilişkin olarak kurulan hükmün onandığı görülmektedir.
    Gerçekten de; işin esası bakımından 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve karar resmi gazetede yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiştir.
    Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse  ve ayrıca Anayasanın 153.maddesine göre iptal kararı geriye yürümezse de 10.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptalin kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyeceği  ancak  henüz  devam  eden  uyuşmazlıkların  iptal  kapsamında  bulunacağı  açıktır.
    Öyleyse, davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğu söylenemez. Zira, kamu düzeninin söz konusu olduğu bütün haller istisnanın kapsamına girer.
    Hal böyle olunca; işin esasının 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilmesi, davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde de, 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa hükümleri de gözetilerek taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması bakımından karar bozulmalıdır.
    Davacı Hazinenin, karar düzeltme isteğinin H.U.M.K."nun 440. maddesi hükmü uyarınca kabulü ile Dairenin 14.04.2011 tarih, 2011/3466 Esas, 2011/4446  karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, mahkemenin 17.04.2009 tarih, 2002/2789 Esas-2009/454 karar sayılı kararının açıklanan gerekçelerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.2.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     


     

    Hemen Ara