Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları M.. E.. adına kayıtlı bulunan çekişme konusu .. parsel sayılı taşınmaza, komşu .. ve .. parsel sayılı taşınmazların maliki olan davalı T.."ın, bahçe duvarı yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuşlardır.
Davalı, iyiniyetle bahçe duvarı inşa ettiğini, T.M.K."nun 725.maddesi uyarınca değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacıların miras bırakanları M.. E.. adına kayıtlı bulunan çekişme konusu . parsel sayılı taşınmaza, komşu . ve .. parsel sayılı taşınmazların maliki olan davalı T.."ın, kendi taşınmazına inşa ettiği bahçe duvarının tecavüzlü olduğu ve davalının 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca açmış olduğu Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/515 esas sayılı davanın derdest bulunduğu anlaşılmaktadır.
Öyleyse, davalının, davacıların miras bırakanları adına kayıtlı çekişme konusu 1658 parsel sayılı taşınmaza, bahçe duvarı yapmak suretiyle müdahale ettiği belirlenerek elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.
Ancak, Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/515 esas sayılı dava sonucunda, tersimat hatasının varlığı kabul edilerek bir hüküm kurulması halinde, yıkım isteği bakımından eldeki davayı etkileyeceği tartışmasızdır.
O halde, yıkım isteği yönünden, Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/515 esas sayılı davanın, eldeki dava bakımından bekletici mesele yapılması, o davada verilecek karar çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak, sonucuna göre yıkım isteği bakımından bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.