Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/29181 Esas 2016/4647 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/29181
Karar No: 2016/4647
Karar Tarihi: 10.05.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/29181 Esas 2016/4647 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2013/29181 E.  ,  2016/4647 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanıklardan ..."nin hamile olması ve sosyal güvencesinin bulunmaması nedeniyle, sanık ..."in eşinin ağabeyi olan sanık ..."in, eşi ... İnce"ye ait olan sağlık karnesi ile ... Dr. ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi"ne götürüp burada muayene ve kontrollerini yaptırdığı, 09/07/2008 tarihinde ..."nin hastaneye yatışının yapıldığı, sanığın sezaryen doğum ile ikiz çocuk dünyaya getirdiği ve bir günlük tedavinin ardından ertesi gün taburcu edildiği, sanığın doğumundan sonra da 12/07/2008 ile 09/10/2008 tarihleri arasında yine aynı sağlık karnesi ile kendisinin ve yeni doğan çocuklarının hastanede kontrol ve muayenelerinin yaptırıldığı, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işledikleri iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda;
    Sanık ..."in kullandığı sağlık karnesinin ... İnce adına düzenlenmiş olması ve üzerinde ... fotoğrafının bulunuyor olması, karne üzerinde herhangi bir sahtecilik unsuru teşkil edebilecek mahiyette ekleme veya tahrifat bulunmaması, bu haliyle sağlık karnesinin aldatıcılık vasfını taşımaması, ayrıca sanıkların, hastaneye başvuran hastaların kimlik kontrollerini yapmak ve ibraz edilen sağlık karnesinin hastaya ait olup olmadığını denetleme mükellefiyeti bulunan hastane görevlilerinin denetim imkanını ortadan kaldırmaya yönelik hiçbir söz veya eyleminin bulunmaması nedeniyle dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, ayrıca hamile olan ve olay günü doğum sancısı başlayan sanık ..."in, doğmak üzere olan bebekleri muhakkak bir tehlikeden kurtarma zorunluluğunun bulunması, hayati önemi haiz nitelikte bir tehlikeden korunmak, bu nedenle ameliyatını gerçekleştirmek amacıyla, başkasına ait sağlık karnesinin kullanılması şeklinde gerçekleştirildiği sabit görülen eylemlerin, 5237 sayılı TCK"nın 25/2. maddesinde tanımlanan zorunluluk hali kapsamında kaldığının da anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 10/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara