Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/11428 Esas 2012/559 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/11428
Karar No: 2012/559

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/11428 Esas 2012/559 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı R..'nin davacıya satış vaadi sözleşmesiyle satmış olduğu taşınmazın tapu tescil işlemlerinin yapılamadığı, 1468/6847 payının başka bir dava dışı kişi tarafından satılarak davacıdan alınan vekaletnameye istinaden diğer davalı şirkete satıldığı ve şirketin iyiniyetli olmadığı iddialarıyla dava açılmıştır. Davalı R.. dava konusunu kabul etmiştir. Birleşen davanın elatmanın önlenmesi ve tahsisin iptali gibi istekleri reddedilmiş, ecrimisil talebinden feragat edilmiştir. Mahkeme, asıl dava ve birleşen dava da elatmanın önlenmesi isteminin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. Ancak, haklılık durumuna göre harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği ve bu hususun dikkate alınmadığı görülmüştür. Kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi ve 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi gösterilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2011/11428 E.  ,  2012/559 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: KÜÇÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ    : 25/03/2010
    NUMARASI    : 2009/350-2010/159

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacı (birleşen dosyada davalı) vekili; davalı R..’nin .. (yeni ..ada 1) parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hissesini gayrımenkul satış vaadi sözleşmesiyle davacıya satmasına rağmen tapu tescil işlemlerinin yapılamadığını, davacı adına devir işlemlerini yürüten dava dışı Kenan’ın davalı R..’den almış olduğu vekaletnameye istinaden davacıya devretmesi gereken 362 ada 1 parselin R..’ye ait 1468/6847 payını davacı Birliğin eski yöneticilerinden M..’ten aldığı talimatla adı geçenin denetiminde olan diğer davalı şirkete satış suretiyle devrettiğini, davalı şirketin iyiniyetli olmadığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, birleşen davanın da reddini savunmuştur.
    Davalı R.. S..; davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
    Diğer davalı (birleşen dosyada davacı) vekili, iddiaların doğru olmadığını, 423 sayılı kadastral parselin imar uygulamasıyla oluşan 362 ada 1 sayılı imar parselinde R..’nin payını satın aldıklarını belirterek, asıl davanın reddini savunmuş, Birleşen davasında ise; kayden paydaşı olduğu .. ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı paydaş Birlik tarafından diğer davalı Kooperatife tahsis edildiğini, inşa edilen 24 adet villa ve kapalı garajın bir kısmının kullanılmaya başlandığını ileri sürerek, paya vaki elatmanın önlenmesi, tahsisin iptali ve ecrimisil isteklerinde bulunmuş; bilahare ecrimisil talebinden feragat etmiştir.
    Müdahil (birleşen dosyada davalı) vekili; çekişmeli taşınmazın Birlik tarafından 1996 yılında kooperatife tahsis edildiğini, kooperatifin de bedelini ödediğini ve aynı yıl Belediyeden ruhsat alarak inşaata başladığını, 2002 yılında 24 adet villanın inşatının tamamlandığını, tarafların taşınmaz üzerinde fiilen taksim yaptıklarını ve ecrimisil koşullarının oluşmadığını belirtip, asıl davaya müdahil olarak kabulünü, birleşen davanın ise reddini istemiştir.
    Mahkemece; asıl davanın ve birleşen davada elatmanın önlenmesi isteminin konusu kalmadığından  karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davadaki ecrimisl isteminin ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı(birleşen dosya davacısı) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Asıl dava, gayrımenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat; birleşen dava ise, elatmanın önlenmesi, tahsisin iptali ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl davanın ve birleşen davada elatmanın önlenmesi isteminin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davadaki ecrimisil isteminin ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki; asıl davanın ve birleşen davada elatmanın önlenmesi isteminin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş olmasına göre, tarafların davaları bakımından dava tarihleri itibariyle haklılık durumlarının değerlendirilmesi ve sonucu itibariyle; harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin, haklılık durumuna ve hangi aşamada davaların konularının kalmadığı ve yine harçların yargılama aşamasında tamamlandığı gözetilerek hükmolunması gerekeceği kuşkusuzdur. Ne varki, mahkemece anılan hususlarda değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulmuştur.
    Hal böyle olunca, tarafların davalarında dava tarihleri itibariyle haklı olup olmadıklarının değerlendirilerek ve yargılama sırasında harç ikmalinin yapılmış olduğu ve davaların konusuz kaldığı aşama gözetilerek harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, gerekçesiz olarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir.
    Davalı (birleşen dosya davacısı) vekilinin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  26.01.2012  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara