Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/11943 Esas 2012/507 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/11943
Karar No: 2012/507

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/11943 Esas 2012/507 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Hazine, davalının kıyıda kalan yerlere muhtesat yaparak müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkımının kararlaştırılmasını talep etti. Mahkeme, davalının kıyı-kenar çizgisi içerisindeki alana müdahale ettiğinin keşifen saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Ancak, davalının izin başvurusunda bulunduğu ortaya çıktı. Kıyı Yasası'na göre, kıyıda yapılanmanın hukuken korunabilmesi, kıyıda uygulama imar planının karar altına alınması ve uygulamaya geçilmesi ile mümkündür. Davaya konu yapılanmanın tüm koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin açıklığa kavuşturulması gerektiği ve eksik incelemeyle hüküm kurulmasının doğru olmadığı sonucuna varıldı. Kararın bozulmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- 3621 sayılı Yasanın 6. maddesi (Kıyılarda ne tür yapılanmanın mümkün olmadığı belirtilirken, 2. fıkrasında ise bu yerlerde uygulama imar planı gereğince iskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım…. gibi yapı ve tesislerin yapılabileceği kabul edilmiştir.)
- 3621 sayılı Yasanın 7. maddesi (Doldurma ve kurutma yoluyla, arazi ve bu araziler üzerinde yapılabilecek yapılar başlıklı madde, denizden doldurma ve kurutma yapmak bir takım usulü işlemlere ve izinlere bağlanmıştır.)
1. Hukuk Dairesi         2011/11943 E.  ,  2012/507 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BODRUM 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/06/2011
    NUMARASI : 2008/491-2011/348

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı  Hazine, davalının   kıyıda  kalan  yerlere  muhtesat  yapmak  suretiyle   müdahale  ettiğini  ileri  sürerek  elatmanın  önlenmesine   ve  yıkıma  karar  verilmesini  istemiştir.
    Davalı, davanın  reddini  savunmuştur.
    Mahkemece, davalının  kıyı-kenar  çizgisi  içerisindeki  alana  muhtesat   yaptığınının  keşfen  saptandığı  gerekçesiyle   davanın  kabulüne  karar   verilmiştir.
    Karar,  davalı  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
    Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Gerçekten de, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı-kenar çizgisi içerisinde kalan yere davalının beton dolgu, iskele, güneşlenme platformu ve benzeri şeyler yapmak suretiyle müdahale ettiği toplanan delillerle saptanmıştır.
    Ancak, ibraz edilen belgelerden ve cevabi yazılardan, mevcut yapılanma için davalının izin başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 3621 sayılı Yasanın 6. maddesinin ilk fıkrasında; kıyılarda ne tür yapılanmanın mümkün olmadığı belirtilirken, 2. fıkrasında ise bu yerlerde uygulama imar planı gereğince iskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım…. gibi yapı ve tesislerin yapılabileceği kabul edilmiştir.
    Anılan madde hükmünde de vurgulandığı üzere, sözkonusu yapılanmanın hukuken korunabilmesi, kıyıda uygulama imar planının karar altına alınması ve uygulamaya geçilmesi ile mümkündür.
    Diğer taraftan “doldurma ve kurutma yoluyla, arazi ve bu araziler üzerinde yapılabilecek yapılar” başlıklı 7. maddesinde, denizden doldurma ve kurutma yapmak bir takım usulü işlemlere  ve izinlere bağlanmıştır.
    Hal böyle olunca; davaya konu yapılanma bakımından Kıyı Yasası"nın yukarıda değinilen hükümleri çerçevesinde tüm koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin açıklığa kavuşturulması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalının temyiz ititrazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.1.2012  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara