Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kredi borcu nedeniyle üzerinde ipotek bulunan bağımsız bölümünün cebri ihale suretiyle satıldığını, işlemlerin usulsüz olduğunu ileri sürerek iptal-tescile, aksi takdirde tazminata ve borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savubnmuştur.
Mahkemece, taşınmazın Büyükçekmece İlçesi sınırlarında kaldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tapu iptali-tescil,tazminat ve menfi tespit isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, HUMK’nun 13/1.maddesi (6100 sayılı Yasanın 12.m.) gereğince taşınmazın aynı ile ilgili davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerekeceği, çekişmenin birden fazla taşınmazla ilgili olması halinde aynı yasanın 13/2.maddesi (6100 sayılı Yasanın 12/3.m) hükmü uyarınca taşınmazlardan herhangi birinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağı tartışmasızdır. Taşınmazın bulunduğu yerden maksat ise tapuda kayıtlı olduğu yer değil, fiilen içinde bulunduğu mülki sınırdır.
Hemen belirtilmelidir ki, anılan yetki kuralı kesin ve kamu düzeniyle ilgili olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen (kendiliğinden) gözetilmesi gerekir. Buna göre, mahkemenin yetkili olup olmadığının saptanması açısından, taşınmazın hangi yerin idari sınırları kapsamında kaldığının tespiti önem taşır. Bunun için de mülki (idari) sınırnamelerin önceden sağlanması ve mahallinde uygulamalı olarak keşif yapılması zorunludur.
Ne varki, somut olayda bu konuda herhangi bir araştırma ve uygulama yapılmış değildir.
Hal böyle olunca, mahallinde keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın hangi yer mülki sınırları içerisinde kaldığı duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit edilerek yetki hususunun açıklığa kavuşturulması, ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.