Esas No: 2014/1063
Karar No: 2016/4587
Karar Tarihi: 09.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1063 Esas 2016/4587 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın internet sitesine koyduğu satılık araç ilanı üzerinden temas kurduğu katılanla Mercedes marka aracı satmak üzere anlaşıp, aracı teslim etmeyerek katılandan aldığı 5.000 TL para ve imzalanmış senetlerle ortadan kaybolduğu iddia edilen olayda, sanığın aracı teslim edeceği taahhüdü ile katılanı ikna ederek ona senet hazırlattığı sırada tuvalete gitmek bahanesiyle katılandan aldığı 5.000 TL para ile imzalı senetleri cebine koyarak ortadan kaybolduğu, tanık beyanınında bunu doğruladığı, sanığın önceden irtibat kurulan cep telefonunu konuşmaya kapattığı ancak katılan tarafından gönderilen mesajların ulaştığı, mesajlara cevaben “burası İstanbul, nerede yaşıyorsunuz?” şeklinde, katılanın tecrübesiz, kandırılmaya müsait olduğunu ima eden mesajlar attığı, bu kapsamda dolandırıcılık kastıyla hareket ederek üzerine atılı suçu işlediği kabulüyle, mahkeme tarafından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 09/05/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
Sayın çoğunluk ile aramızda oluşan uyuşmazlık sanığın eyleminin TCK.nun 158/1-g maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Sanığın “sahibinden.com” isimli internet sitesinde satılık araç ilanı verdiği, bu ilanı gören katılanın ilanda belirtilen telefonu arayarak sanıkla buluştuğu ve katılanın aracı gördüğü, aracın satış fiyatı üzerinde anlaştıkları,iki gün sonra sanığın arabayı vereceği taahhüdü üzerine katılandan 5.000 TL. Peşin para aldığı ve 36 adet senet imzalandığı, senetlerin düzenlendiği sırada sanığın tuvalete gideceğim bahanesiyle 5.000 TL para ile birlikte imzalanan senetleri de alarak katılanın yanından ayrıldığı iddiasıyla sanık hakkında TCK.nun 157/1 maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
Konunun daha iyi anlaşılması bakımından TCK.nun 158/1-g maddesinde yer alan “basın ve yayın yolu”nun kanunda yerini bulan tanımının açıklanmasında yarar bulunmaktadır.
Tanımlar başlıklı TCK"nun 6/1-g maddesinde basın ve yayın yolu deyiminden her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim araçlarıyla yapılan yayınların anlaşılacağı belirtilmektedir.
Doktrinde TCK"nun 6. maddesinde tanımı yapılan basın ve yayının kapsam itibariyle 5187 sayılı Basın Kanununun uygulama alanını da aşar şekilde geniş olduğu ve bu tanımın içine kitle iletişim aracı olarak internetin de girdiği belirtilmiştir. (...- ...- ...,Yorumlu Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2010, Cilt 1., s. 116.)
Yargıtay uygulamalarında da internetten gönderilen ileti veya bilgilerin çoğul kişilerin öğrenmesine, yani kitlelerin ulaşımına imkan sağlanması halinde eylemin basın ve yayın yoluyla işlendiği kabul edilmiştir. (Yargıtay 12.CD.nin 31.03.2014 gün 2013/15248 E., 2014/7892 K.,14.CD.nin 14.12.2012 gün ve ve 2011/5081 E., 2012/13057 K.,18. CD.nin 01.10.2015 gün 2015/24205 E., 6363 K. sayılı ilamları)
Bu açıklamalardan sonra TCK.nun 158/1-g madde ve bendinde yer alan “kolaylıktan yararlanma” ibaresinden ne anlaşılması gerektiği üzerinde durulması ve bu konunun da açıklığa kavuşturulması gereklidir.
TCK.nun 158/1-g madde ve bendinin uygulanabilmesi için hileli hareketlerin bizzat basın ve yayın araçlarının kullanılması suretiyle gerçekleştirilmesi şart değildir. Basın ve yayın araçlarının hilenin desteklenmesinde kullanılması halinde de bu bent uygulanacaktır. Basın ve yayın araçlarıyla failler aynı anda farklı yerlerdeki mağdurlara ulaşabilmekte ve bu araçların kitlelere ulaşımda sağladıkları kolaylıktan yararlanarak dolandırıcılık eylemlerini gerçekleştirmektedirler. Ancak bu tür suçlarda mağdurla fail arasında irtibat sağlanmakta ve fail mağdurla iletişime geçerek mağdurun iradesini sakatlayan hileli hareketleri bu iletişim sırasında gerçekleştirmektedir.
Dava konusu olayda sanığın icrai hareketleri, “sahibinden.com” isimli internet sitesinden ilan verme aşaması ile sonrasında sanıkla yüzyüze görüştüğü aşama olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İlk aşamada sanık satma niyetinde olmadığı araç için “sahibinden.com” isimli internet sitesinde satılık ilanı vermiş ve bu şekilde katılana ulaşmış; ilandaki araç resimlerini ve fiyatını cazip göstererek katılanı etkilemiştir. Sonraki aşamada ise sanık katılanla yüzyüze gelmiş ve haksız menfaati sağlamaya yönelik başkaca hileli hareketlerde bulunmuştur. İlk aşamadaki ve ikinci aşamadaki hareketlerin herbirisi başlıbaşına sanığı sonuca götürmeye elverişli nitelikteki hareketler değildir. Eylem bir bütün olarak değerlendirildiğinde internetten yapılan araç satış ilanı tek başına sanığı sonuca götürmeye elverişli hareketleri oluşturmamakla birlikte,bu haliyle aynı anda birçok kişiye ulaşmadaki çabukluk ve sağladığı kolaylıktan dolayı sonrasında gerçekleşen hileli hareketleri desteklemektedir.
Bu nedenlerle sanığın eyleminin TCK.nun 158/1-g maddesi kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle Asliye Ceza Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum.