Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, .. ada 1 sayılı parseldeki 1.kat .. nolu bağımsız bölümün 03.09.2004 tarihinde satın alıp kayden maliki olduğunu, davalının kira sözleşmesi bulunmadan taşınmazı kullandığını, 25.4.2005"de konutun teslimi için gönderdiği ihtara rağmen, müdahaleye devam ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve iktisap tarihinden itibaren 10.000.-TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, haricen satın aldığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın taşınmazı kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı, .. ada ..parselde bulunan 1.kat .. nolu bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, harici satın alma savunmasında bulunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, öncesinde arsa niteliğinde olan taşınmaz üzerine sonradan bina inşa edilerek bağımsız bölümler oluşturulduğu ve çekişmeli bağımsız bölüm 02.9.2004 tarihinde davacı adına tescil edildiği, taraflar arasında başlıksız ve tarihsiz olarak düzenlenen dava konusu dairenin davalıya satıldığına ilişkin harici bir belge düzenlendiği, davacının anılan belgenin içeriğine ve altındaki kendisine izafe edilen imzaya karşı çıkmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, gerek T.M.K."nın 706. gerek 2644 sayılı Tapu Kanunun 26. ve Borçlar Kanununun 213.maddeleri uyarınca tapulu taşınmazların satışının resmi şekilde yapılması zorunludur. Bu nedenle, harici satışlara mülkiyetin devri anlamında hukuksal bir değer verilemez. Ancak, 10.7.1940 tarih ve 2/77 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca " ... her iki tarafın verdiğini istirdada hakkı mevcut ve satan aldığı parayı ve müşteri de gayrimenkulü iade vecibeleriyle mükelleftir. Bir taraf, vecibesini ifa etmedikçe diğer tarafı ifayı vecibeye davet edemez. Bu nedenle, para (harici satış bedeli) iade olununcaya kadar gayrimenkulden yararlanma hakkı vardır".
O halde, anılan düzenlemeler doğrultusunda harici satış olgusunun kanıtlanması durumunda bedel, satın alana ödeninceye kadar hapis hakkı tanınması zorunluluğu vardır. Bu nedenle de, davalının ecirimisille sorumlı tutulmasına yasal olanak yoktur.
Hal böyle olunca, mahkemece harici satış olgusunun varlığının ve ayrıca davalı tarafından harici satış bedeli dışında yapıldığı savunulan diğer ödemelerin araştırılması ve duraksanmayacak şekilde ortaya çıkarılması, hasıl olacak sonuca göre ve gerektiğinde hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi yerine, mutlak surette elatmanın önlenmesine ve ecrimisile hükmedilmesi isabetsizdir.
Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.