Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28483 Esas 2016/4565 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/28483
Karar No: 2016/4565
Karar Tarihi: 09.05.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28483 Esas 2016/4565 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, tarım sigortalısı olarak primlerini ödemekte olan mağdur tarafından dolandırıcılık suçu ile mahkum edilmiştir. Sanık, mağdura erken emekli olabileceği ve yardım edebileceği yalanlarını söyleyerek 8000 TL haksız yarar sağlamıştır. Temyizde, sanık müdafiinin mahkumiyete yeterli delil olmadığına ve suç unsurlarının oluşmadığına ilişkin temyiz itirazları reddedilirken, adli para cezasının belirlenmesinde çelişkiye neden olunduğundan dolayı hüküm bozulmuştur. Yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm düzeltilerek onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 157/1, 62, 50, 1-a, 52/2-4 maddeleri gereği mahkumiyet
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereği uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca bozulması
- Aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması
15. Ceza Dairesi         2013/28483 E.  ,  2016/4565 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : a- TCK"nın 157/1, 62, 50, 1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın, ... tarım sigortalısı olarak primlerini ödemekte bulunan katılana, aleyhine olabilecek şekilde yeni kasa çıkmasının gündemde olduğunu, erken emekli olabileceğini ve bu konuda kendisine yardımcı olabileceğini fakat bunun için paraya ihtiyaç olduğunu söyleyerek, hileli davranışlarla aldatıp ondan 8000 TL alarak haksız yarar sağlaması eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Cumhuriyet Savcısının yasal olarak katılmadığı 16/04/2012 tarihli duruşmada sanık ve müdafiinden son diyecekleri ve sanıktan son sözü sorulmakla, tebliğnamedeki “esas hakkında savunması sorulmadan doğrudan son sözün sorulmasının savunma hakkını kısıtladığı” şeklindeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin mahkumiyete yeterli delil olmadığına, suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, aynı gerekçeye dayanılarak adli para cezasının belirlenmesinde esas alınan temel gün birim sayının
    asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayıl CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün birinci fıkrasındaki “100” ve “2000” üçüncü paragrafındaki “83” ve “1660” sayılarının çıkartılarak yerlerine sırasıyla “5” , “100” ve “4”, “80” sayıları yazılmak suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara