Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vekili, mülkiyeti Hazineye ait 7924 parsel sayılı taşınmazı, yapılaşmak suretiyle davalının kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve tecavüzlü bina ve yapıların yıkımına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, savunma getirmemiştir.
Mahkemece, eski yapının davalıya ait olduğu tapu kaydının beyanlar hanesinde yer almakta olup, ancak kayden davacıya ait çekişme konusu taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmadan ek bina yaptığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesine ve sonradan yapılan eklentinin yıkımına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan delillere ve tüm dosya içeriğinden; çekişme konusu ...parsel sayılı taşınmazın 30.04.1985 tarihinde tapulamaya istinaden Hazine adına kayıtlı olduğu, davacı vekilinin, çekişme konusu taşınmaza davalının yapılaşmak sureti ile elattığı iddası ile eldeki davayı açtığı, mahkemece yapılan keşif neticesinde taşınmaz üzerinde 110 m2 büyüklüğünde iki katlı bina ile, 33 m2 büyüklüğünde yeni ek binanın yer aldığının belirlendiği, taşınmazın kadastro tutanağı ile tapu kaydının beyanlar kısmında, " parsel üzerindeki kargir evin A..Ö.."e ait olduğuna " dair şerh bulunması ve eski binanın şerhe konu yer olması sebebi ile, 33 m2 olan yeni bina yönünden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ne var ki; çekişmeli parselin tapu kaydı ile kadastro tutanağında yeralan sözkonusu şerhin, yapı sahibine kişisel hak sağlayacağı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca;kayda üstünlük tanınarak taşınmazın tamamı yönünden elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir.
Davacı vekilinin belirtilen sebeplerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.