Esas No: 2020/18081
Karar No: 2022/17074
Karar Tarihi: 21.11.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/18081 Esas 2022/17074 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2020/18081 E. , 2022/17074 K.Özet:
Mahkeme, tutuklu veya hükümlünün kaçması suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, dosya incelendiğinde sanığa tebligat yapılıp yapılmadığının belirlenememesi ve cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesinden ya da Adli Tıp Kurumundan rapor alınmaması gibi nedenlerle hüküm bozulmuştur. Ayrıca, CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması ve suç tarihinde TCK'nın 292/1. maddesi gereğince cezalandırılması kararının fıkrasında temel cezaya atıf yapan 5275 sayılı Kanunun 105/A-8 maddesinin gösterilmemesi de eksiklikler arasındadır. Son olarak, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği geçici 5. madde nedeniyle lehe hükümler içeren CMK'nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve mahkemece yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda TCK'nın 32. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 1412 sayılı CMUK, ve CMK'nın 232/6. maddesi ve 251/3. maddesi gibi kanun maddeleri de yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Oluşa ve dosya kapsamına göre;Sanığın ...İnfaz Hakimliğinin 2016/96 esas sayılı kararıyla, cezasının şartla tahliye tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği ve 3 gün içerisinde ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmesi gerektiği halde sanığın müracaat etmeyerek firar ettiğinin iddia edildiği olayda, sanığa bu hususun tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçasının aslı ya da onaylı sureti dosyada bulunmaması karşısında,infaz dosyasının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde getirtilip incelenerek gerekli tebligatın yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-TCK.nın 32. maddesi gereğince sanığın suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldıran veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmasına yol açan bir akıl hastalığı ve yüklenen suç yönünden cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesinden ya da Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre sanığa 5271 sayılı Yasanın 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanmak suretiyle hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması gerekirken daha önceki tarihte işlediği başka suçlarla ilgili olarak mahkumiyet kararında ki akıl hastalığına ilişkin rapora atıf yapılarak ve sanığa müdafii atanmadan hüküm kurulması,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Sanığın TCK.nın 292/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilirken, hüküm fıkrasında temel cezaya atıf yapan 5275 sayılı Kanunun 105/A-8 maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK.nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
b-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ''24.02.2016'' yerine ''19.02.2016'' olarak yazılması,
c-)Sanığın yukarıdaki (2) nolu bozma sebebi doğrultusunda alınan raporun TCK.nın 32. maddesi kapsamında olmadığının anlaşılması halinde ise;
Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin "01.01.2020 tarihi itibariyle... hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda .... basit yargılama usulü uygulanmaz" bölümündeki hükme bağlanmış" ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1. maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek "lehe kanunun uygulanması ilkesi" benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün "hükme bağlanmış dosyalarda" uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki "hükme bağlanmış" ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.