Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, I.. Hidroelektrik Santralin tüm tamamlayıcı tesisleri ve sahalarının 1312 sayılı Kanunun 1 ve 8. maddeleri ile 2705 sayılı kanunun geçici 1. maddesi uyarınca oluşturulan Devir Kurulu Kararı ile Türkiye Elektrik Kurumuna devredildiğini ve 2705 sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince de tüm elektrik üretim tesislerinin kurumun uhdesine geçtiğini, davalılar adına kayıtlı 1026, 2764, 2765 ve 2766 taşınmazların da devri gereken yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazların bedel karşılığı devrinin öngörüldüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmaz bedellerinin Hazine’ce ödenmesi gerektiği ve daha evvel ödenmediği gerekçesiyle, taşınmaz bedelleri davacı kurumca depo ettirilmek suretiyle tapu iptal ve tescile karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davaya dahil edilen Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, 1312 Sayılı Yasaya dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, taşınmaz bedelleri davacı kuruma depo ettirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı kurumun; Türkiye Elektrik Kurumu’nun halefi konumunda olduğu, davalı belediyeler adına kayıtlı demir su bendi ve kontrol alanı vasfı ile tapuda kayıtlı 1026, 2764, 2765 ve 2766 parsel sayılı taşınmazların 1312 Sayılı Yasa uyarınca oluşturulan devir kurulu kararı ile Türkiye Elektrik Kurumuna devredildiğini, öte yandan aynı yasanın 2705 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi uyarınca elektrik üretimine ilişkin tesislerin Türkiye Elektrik Kurumu uhdesine geçtiğini, ancak davalıların taşınmazları devre yanaşmadığını ileri sürerek eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, ülke genelinde elektrik üretim, dağıtım faaliyetlerinin tek çatı altında toplanılmasını amaçlayan ve 25.07.1970 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak ilgili hükümleri yayımından 3 ay sonra yürürlüğe giren 1312 Sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Kanunu’nun belediyelerden Kuruma devredilecek tesislere ilişkin geçici 2. maddesinde; “Belediyelere ve belediyelerce kurulan kurum, birlik ve ortaklıklar ile özel bir kanunla kurularak işletilmesi belediyelere bağlanan elektrik idarelerine ait üretim ve iletim tesisleri” nin devri öngörülmüş, aynı yasanın devrin şekline ilişkin geçici 4/2. maddesinde “Geçici 1 ve 2. maddelere göre TEK’e devredilecek varlıkların tespiti ve devir bilançosunun düzenlenmesine ait işler her defasında Bakanlık, Maliye Bakanlığı, ilgili kurum ve belediye ile TEK tarafından seçilecek birer üyeden kurulu bir kurul tarafından yapılır.” Hükmüne yer verilmiş ve devre ilişkin usule ilişkin yönetmelik hazırlanacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, belediyeler tarafından TEK’e devredilecek tesislerin bedellerinin ödeme şekli, aynı yasanın geçici 3. maddesinde düzenlenmiş, anılan düzenleme ile Hazine’ye borcu olan ve borcu olmayan belediyeler yönünden ayrıma gidilmiş, geçici 3. maddesin (a) bendinde, tesisleri TEK’e devredilen belediyenin Hazine’ye borcu olması halinde mahsup öngörülmüş, (b) bendinde ise; “Hazineye borçlu olmayan belediyelerin TEK’e devredilecek tesislerinin bedelleri bu belediyelere Hazine tarafından nakten ve bütçe ile belli edilecek yıllık taksitler halinde ödenir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, 1312 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca TEK’e devredilen belediyelere ait elektrik üretim ve dağıtım tesislerinin, yasada öngörülen devir bedelinden Hazine’nin sorumlu olacağı ve Hazine tarafından ilgili belediyeye ödenmesi gerekeceği sonucuna varılmaktadır.
Somut olaya gelince, Trabzon Belediyesine ait V.. (I..) Hidroelektrik Santralinin 1312 sayılı Yasanın geçici 4. maddesi uyarınca oluşturulan devir kurulu tarafından düzenlenen 01.07.1971 tarihli devir tutanağı ile TEK’e devredildiği, tutanağın Arazi ve Arazi hakları başlığı altında devir kapsamındaki taşınmazların belirtildiği ve taşınmazların devir tutanağı kapsamında olduğu, mahallinde yapılan keşif sonucunda ibraz edilen bilirkişi raporunda, taşınmazların elektrik santralinin çalışması için zaruri nitelikte olduklarının belirtildiği, taşınmazların nitelikleri de nazara alındığında taşınmazların TEK’e devri gereken yerlerden olduğu, esasen bu hususun davalı belediyelerin de kabulünde olup, ihtilafın bedelin ödenip ödenmemesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen somut olgular ve anılan yasal düzenlemeler uyarınca, devir bedellerinin ödenmesinden Hazine’nin sorumlu olduğu, Hazine’nin eldeki davada usulen taraf sıfatını almadığı ve davalı belediyelerin devir bedelinden kaynaklanan talepleri varsa bunu Hazine’den talep edebilecekleri de gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacı kuruma taşınmaz bedelleri depo ettirilmek suretiyle devir bedelinden davacı kurum sorumlu tutularak iptal ve tescile karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.