Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30395 Esas 2016/4529 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/30395
Karar No: 2016/4529
Karar Tarihi: 09.05.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30395 Esas 2016/4529 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklar, mağdurun evinde kaçak elektrik kullanıldığını tespit ettiklerini söyleyerek evin içerisine çağırmış ve korkutarak yaklaşık 3.000,00 TL değerindeki ziynet eşyalarını alarak dolandırıcılık suçunu işlemişlerdir. Mahkeme sanıkların suçlu olduklarına karar vermiş ve cezalarının ertelenmemiş olması nedeniyle bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi gerektiğine karar vermiştir. Kararda 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140-2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle koşullarının oluşması halinde, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi şöyledir:
- Madde 53 – Ertelenen hüküm
(1) Ceza Kanununun bu Bölümünde belirtilen suçtan dolayı hükmedilen cezanın infazı, verildiği tarihten itibaren altı ay içinde Türk Ceza Kanununun Uygulanmasına Dair Kanun hükümlerine göre veya kanunun ayrı bir hükmü yoksa direk infaz şeklinde gerçekleştirilir.
(2
15. Ceza Dairesi         2013/30395 E.  ,  2016/4529 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanıkların, mağdura ait ikametgaha giderek “Biz elektrik kurumu görevlisiyiz, evinizde kaçak elektrik kullandığınız tespit edildi” şeklinde sözler söyleyerek suçlamada bulunduktan sonra evin ön duvarında bulunan elektrik saatini karıştırarak mağduru evin içerisine çağırdıkları ve kaçak elektrik kullanmanın 25.000,00 TL cezası olduğunu, eşinin ise 2 yıl hapis yatacağını söyleyerek korkuttukları, daha sonra “Bu işi aramızda hallederiz, fakat kimseye söylemeyeceksiniz” diyerek mağdurdan para istedikleri, bunun üzerine mağdurun kendisinde bulunan yaklaşık 3.000,00 TL değerindeki ziynet eşyalarını verdiği anlaşıldığından, eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Mahkemece sanıkların cezaları ertelenmemiş olduğundan bu yönde düzelterek onama yönünde görüş belirten tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş olup, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140-2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle koşullarının oluşması halinde, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, teşhisi kabul etmediklerine ve suçun sübut bulmadığına dair sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara