Taraflar arasında birleştirilerek görülen davalarda;
Davacılar, miras bırakanları E.. A.. toplu 235 adet taşınmazdaki paylarını kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla davalılara satış suretiyle muvazaalı temlik ettiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; " muvazaa olgusu benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak muvazaalı temlike konu tüm taşınmazlar yönünden davacıların miras payları oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bir kısım toplulaştırma parselleri üzerinden kabul kararı verilmesi doğru olmadığı gibi davaya katılan E.. yönünden de olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olmasının isabetli olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiştir.
Karar, davalılar ve davacı A.. A.. tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.01.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar B.. S. A. vd. vekili Avukat F. U.. ile diğer temyiz eden davacılar vekili Avukat M. Ş. geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden M.. T.. vekili Avukat R.. Y. ile davacı E.. A. gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi S.A. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava ve birleştirilerek görülen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkin olup mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında değinilen hususlar doğrultusunda davaya konu tüm parseller üzerinden davacıların miras payları oranında davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, kabul kapsamına alınan taşınmazlar toplulaştırma sonucunda oluşmuş olup davalılar vekili temyiz dilekçesinde, taşınmazlarda miras bırakandan intikal edilen paylar dışında üçüncü kişilerden satın aldıkları paylarının da bulunduğunu, mahkemece bu yönde bir inceleme ve araştırma yapılmadığını, tamamı miras bırakan tarafından temlik edilmiş gibi değerlendirme yapılarak sonuca gidildiğini ileri sürdüğü, ayrıca davacı mirasçılardan A..’in hüküm fıkrasında yer almadığı görülmüştür. .
Hal böyle olunca; Kabul kapsamına alınan toplulaştırma taşınmazlarının geldi kayıtlarının irdelenmesi, gerekirse bu yönde bilirkişi tarafından inceleme yaptırılması, davalıların miras bırakandan intikal eden payları dışında üçüncü kişilerden satın almış oldukları paylarının bulunup bulunmadığının tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi, ayrıca davacı mirasçıların tümüne hüküm fıkrasında yer verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalılar ve davacı A...’in bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 900.00.-"er TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, 17.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.