Esas No: 2021/11409
Karar No: 2022/3478
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/11409 Esas 2022/3478 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/11409 E. , 2022/3478 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.11.2019 tarih ve 2019/134 - 2019/302 sayılı kararı
Katılanlar : 1-TBMM Başkanlığı 2-T.C. Cumhurbaşkanlığı
3-T.C. Cumhurbaşkanı ...
Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme,
Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : A) Sanık ... hakkında;
1-Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek suçundan TCK'nın 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
2- Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya
veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından ayrı ayrı ceza verilmesine yer olmadığına dair karara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
B-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında ayrı ayrı;
1- Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım suçundan TCK’nın 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 39/2-c delaletiyle 39/1, 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi 2-Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya
veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından ayrı ayrı ceza verilmesine yer olmadığına dair karara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
C-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında;
1- Silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
2-Sanıklar ..., ..., ... ... ..., ..., ... hakkında; Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından ayrı ayrı beraatlerine dair karara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
3-Sanık ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına dair karara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
D-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında ayrı ayrı;
1-Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına dair karara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
2- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında ayrı ayrı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan beraatlerine dair karara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
E-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında ayrı ayrı; Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından beraatine dair karara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
F-Katılan TBMM Başkanlığı vekili, T.C. Cumhurbaşkanlığı vekili, T.C. Cumhurbaşkanı ... vekillerinin silahlı terör örgütü üyeliği suçundan temyiz istemlerinin reddine dair ek karar
Temyiz edenler : Katılan TBMM Başkanlığı vekili, katılan T.C. Cumhurbaşkanlığı vekili, katılan T.C. Cumhurbaşkanı ... vekili ve sanıklar müdafileri ile sanıklar ..., ..., bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme talepleri yönünden;
Sanıklar ..., ..., ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, ilk derece mahkemesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf aşamasında ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından takdiren; sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin ise yasal şartları oluşmadığından 5271 sayılı CMK’nın 299/1. maddesi gereğince ayrı ayrı REDDİNE,
I. Katılan T.C. Cumhurbaşkanlığı vekilinin Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme; katılan TBMM vekilinin Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçları dışında kalan suçlardan, katılan T.C. Cumhurbaşkanı ... vekilinin ise tüm suçlardan, atılı suçların niteliği itibariyle suçlardan doğrudan doğruya zarar görmemeleri nedeniyle davaya katılma hakları bulunmamakla, davaya katılmaya ilişkin verilen kararın da hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden temyiz istemlerinin CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
II. Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarına ilişkin ..., ..., ... ve ...; Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... haklarında ise ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlara ilişkin bölge adliye mahkemesi tarafından verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar CMK'nın 286/2-h maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğundan, katılan T.C. Cumhurbaşkanlığı vekilinin, TBMM Başkanlığı vekilinin, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının ve sanıklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Diğer temyiz taleplerine yönelik temyizin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi:
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları, Dairemizin 22.03.2019 tarih ve 2018/7103 E. 2019/1953 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçunun maddi unsuru/tipik eylem, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye elverişli vasıtalarla teşebbüs etmektir.
Suçun bu amaçla kurulmuş bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi, korunan amaçlara matuf fiillerin elverişliliğinin değerlendirilmesi bakımından önem taşımakta ise de bu husus suçun unsuru değildir.
Suç, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak, bu düzen yerine başka bir düzen getirmek veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemek amacına matuf doğrudan genel kast ile işlenebilen bir suçtur. Suç tanımında belirtilen amaçları gerçekleştirmeye yönelik bir fiil işlenmesi hususunda iştirak iradeleri bulunan sanıklar hakkında Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçu yönünden iştirakin her şeklinin uygulanması mümkündür. Suça iştirakten söz edebilmek için amaca yönelik bir fiil işleme hususunda iştirak iradelerini ortaya koyan kişilerin hepsinin bu amaçla kurulmuş bir örgütün üyesi olması da gerekmez.
15 Temmuz 2016 günü, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasal düzeninin değiştirilmesi amacıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu olan ve/veya bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8.000'in üzerinde askeri personel tarafından savaş uçakları dahil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74'ü tank olmak üzere 246 zırhlı aracın ve 4.000'e yakın hafif silahın kullanılarak; Cumhurbaşkanına suikasta teşebbüs edilmiş, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi başta olmak üzere birçok stratejik merkez bombalanmış, Başbakanın konvoyuna silahlı saldırı gerçekleştirilmiş, kalkışmaya karşı koyan güvenlik görevlileri ile sokaklara çıkan sivillere Devletin silahlı kuvvetlerine ait bu uçak, helikopter, tank ve silahlarla saldırılarak 4'ü asker, 63'ü polis ve 183'ü sivil olmak üzere toplam 250'den fazla kişi şehit edilmiş, 23'ü asker, 154'ü polis ve 2.558'i sivil olmak üzere toplam 2.735 kişi de yaralanmıştır.
Somut darbe teşebbüsü, TCK'nın 309. maddesinde sayılan amaçlara matuf zarar tehlikesi doğuran vahim eylemler vasfını aşarak, Anayasal düzeni doğrudan ortadan kaldırma neticesine yönelmiş, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğünden ve etkinliğinden istifade edilerek planlanıp uygulanmış, neticesi ve başarısı eş zamanlı, senkronize hareketlere bağlı hukuki anlamda tek bir fiil olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereğince ve iş bölümü doğrultusunda bulundukları mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekette bulunanların, icra aşamasına geçerek amaç suç yönünden somutlaştığında ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurdukları gözetilerek TCK'nın 37. maddesi kapsamında "doğrudan fail" olduklarının kabulünde zorunluluk vardır.
Mensup olduğu örgütle kurduğu bağ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında işlenen Anayasayı ihlal suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştirenlerin ya da görev paylaşımı bağlamında henüz sırası gelmemiş icra hareketleri için gerekli hazırlıkları yapanların bu suç yönünden müşterek fail olarak sorumlu tutulmaları gerekmektedir.
Doğrudan kanuni tanımda öngörülen cebir ve şiddet içeren icrai hareket niteliğinde olmayan, somut zarar tehlikesinin gerçekleşmesini sağlayacak biçimde -faillerle birlikte- fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurmalarını temin edecek fonksiyonel bir mahiyet taşımayan, suç organizasyonu içinde bir iş bölümünün gereği olarak görevlendirilmeleri nedeniyle ika edildiği kanıtlanamayan ancak suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelen hareketleri gerçekleştiren sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 309/1 ve 39/2-c maddeleri kapsamında Anayasayı ihlale teşebbüs suçuna yardım etmek suçunu oluşturacağı gözetilmeli, hukuki durumları buna göre tespit edilmelidir.
TCK'nın 309. maddesinde düzenlenen suç bir somut tehlike suçu olduğundan suçun oluşması için ayrıca bir neticenin gerçekleşmesi aranmamaktadır. Bu itibarla, sanığın amaca matuf eylemi ve/veya işlediği elverişli araç suç ile suçun konusu üzerinde meydana gelen somut tehlike arasında illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Suça teşebbüsün kabulü için aranan elverişli vasıtalarla cebri eylemlere başlanıp başlanmadığı araştırılırken ve vasıtanın elverişliliği takdir edilirken tek tek yapılan eylemlerle amaçlanan hedefler arasında doğrudan doğruya bağ kurmak yoluna gidilemez. Ancak her halükarda ülke genelinde gerçekleştirilmek istenen amaca matuf cebri/icrai fiilin, sanığın bulunduğu mahalde/sorumluluk sahasında da doğrudan doğruya ya da araç suçlar yönünden icrasına başlanması aranmalıdır. Sanığın bu icrai fiile yine icrai bir hareketle katılması mümkün olduğu gibi garantörlük yükümlülüğünü ihmal etmek suretiyle de iştirak edebileceği görülmektedir.
Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde, yerine getiren ile emri veren sorumlu olur (1982 Anayasasının 137/2. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24/3. maddesi). Askeri hizmete müteallik hususlarda verilen emir bir suç teşkil ederse bu suçun işlenmesinden emri veren mesuldür. Ancak, amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadını ihtiva eden bir fiile müteallik olduğu kendisince malum ise, maduna da faili müşterek cezası verilir (1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 41/3-B).
III. Bölge Adliye ve İlk Derece Mahkemelerince sübutu kabul edilen somut olay ve bu çerçevede yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
14 Temmuz 2016 tarihinde ...’ın katıldığı 66. Mknz Piyade Tugayında darbeciler tarafından yapılan toplantı akabinde Komutan yardımcıları olan sanıklar ... ..., ... ..., ... ve ... ile toplantı
yaptığı, 14 Temmuz’dan itibaren komutan yardımcıları tarafından görüşmeler, silah, çelik yelek ve başlık, mühimmat, telsiz, kelepçe vs. hazırlıklarına başlandığı, bu kapsamda bağlı birlikler dolaşılıp denetlendiği, silahların ve çelik yeleklerin, telsizlerin bakımlarının yaptırıldığı,
Olay tarihinde Maltepe Cezaevi Jandarma Tabur Komutan vekili olan sanık ...’nun Maltepe J. C. Evi Bölük Komutanı olan ...’a talimat verdiği, herhangi bir emir olmadan İl Jandarma Komutanlığına gönderilmek üzere 20 adet G3 piyade tüfeği, hücüm yeleği, çelik yelek ve mermi mühimmat hazırlattığı, olay günü maiyetindeki askerlere “Gece 24:00’te beni alın, göreve gideceğiz.” diyerek gerekli hazırlıkları tamamladığı, sanık ...'ın darbe girişimi hazırlıkları kapsamında 13 Temmuz sabahında yapılan İstihbarat Değerlendirme Merkezi toplantısında iki gün sonrasının nöbetçilerini sorduğu, 15 Temmuz 2016 tarihinde İsth. Ş. Md. lüğü Teknik Şoför Nöb. Asb. Uzm. J. Kad. Çvş. ... iken personelin herhangi bir talebi olmaksızın nöbetinin ... tarafından diğer şüpheli Uzm. J. Çvş. ... ... ile değiştirildiği, aynı şekilde KOM Şube Müdürü olan şüpheli Yb. ...’ın da 15 Temmuz gününün nöbetçilerini değiştirdiği, sanık ...'ın hafta içerisinde görev telsizlerinin tamamlanması emrini verdiği, kendi makam aracına MP-5 makinalı otomatik silah koydurduğu, sanık ...'ın 14 Temmuz 2016 günü saat:14.00 sıralarında Metris Cezaevi J. Tabur Komutanlığı Kışlasına giderek burada Alb. ... ... ile yaklaşık 1 saat odasında görüştüğü, Metris C.evi J. Tb. K.lığı kışlasından çıkarken J. Yb. ... ... ile karşılaştığı, saat:15.30 sıralarında İl J. K.lığı kışlasına geri döndüğü,
15 Temmuz 2016 günü darbe hazırlıkları kapsamında saat:12.00 sıralarında sanık ...’ın, J. Yb. Sanık ... ile birlikte... plakalı sivil Doblo marka askeri araç ile Alemdağ Jandarma Tabur Komutanlığına gittiği, kışlaya girdikten sonra Kh. Des. Bl. K J. Ütğm. ... ile karşılaştıkları, kendilerini tanıttıktan sonra İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/328 esas sayılı ana dosyası kapsamında hakkında TCK'nın 309/1 uyarınca hüküm tesis edilen sanık J. Yb. ... ...’nın kışlada olup olmadığını sordukları, 10-15 dk. sonra ... ...’nın kışlaya geldiği,
Komutanlık makamı tarafından bilinen herhangi bir operasyon olmamasına, kendilerince ne zaman hazırlandığı bilinmeyen ıslak imzasız operasyon planlamasında görevlendirilen personel sayısı (17) olmasına rağmen, sanık ...’ın operasyon olacağı gerekçesi ile ekiplerinin 40-45 kişi olduğunu beyan ederek 40-45 adet çelik yelek ve çelik başlık talep ettiği, Lojistik Üstğm. ...’ın kendi ihtiyaçlarının olduğunu, bu miktarı veremeyeceğini söylemesine rağmen ... ...’nın emri ile 20 adet çelik yelek ve 20 adet çelik başlığın hazırlanarak Doblo marka araca yüklendiği ve sanık ...’ın aracıyla İl Jandarmaya getirildiği, sanık ...'ın Alemdağ kışlasında bulunduğu süre zarfında ... ... ile birlikte makam odasında oturdukları, sanık ...'ın 15.07.2016 Darbe girişiminin olduğu gün normal günlerden farklı olarak ilk defa şoförlerde bulunan araç anahtarlarını İDM'ne teslim etmeleri talimatı verdiği,
Saat:16.00-16.30 sıralarında İl Jand. Komutanlığında İstihbarat Şube Müdürü olan sanık ...'ın odasında İstihbarat Şube Kısım Amirlerinin (Tim Komutanlarının) katılımı ile bir toplantı düzenlediğini, toplantıya; Yb. ..., J. Üstğm. ..., J. Üstğm. ..., J. Üstğm. ..., J. Üstğm. ...’ın katıldığı, yapılan tüm bu toplantı ve hazırlıkların darbe girişimine yönelik olduğu ancak; şüphelilerin alınan ifadelerinde tek bir ağız kullanarak bu toplantının 18 Temmuz 2016 tarihinde Şile Bölgesinde yapılması planlanan arama-tarama faaliyetine ilişkin olduğunu beyan ettikleri tespit edilmiş, 18 Temmuz 2016 tarihinde Şile Bölgesinde “... Kod ... isimli Teröristi Yakalamak ve Hint Keneviri Elde Etmek” amaçlı arama tarama faaliyetleri kılıfı ile Darbe Girişiminin hazırlık ayağına yönelik yürütülen bu hazırlık çalışmalarına gizlenmeye çalışıldığı, (Bahse konu teröristin ise 4 Temmuz 2016 tarihinde Yunanistan’a kaçtığına dair bilgi elde edildiği, artık bu hususta yapılacak bir işlemin kalmadığına dair tutanak tutulduğu, yine Hint Keneviri arama faaliyeti için Narkotik biriminden hiçbir personelin dâhil edilmediği tespit edilmiştir)
16 Temmuz 2016 günü saat:02.00 saatlerinde darbe girişiminin gidişatının değişmesi üzerine; sanık ... tarafından; ilki, 16 Temmuz 2016 günü saat:02.25’de olmak üzere, aynı gece 03.21’de değiştirilerek ve son olarak da 23 Temmuz 2016 günü saat:21.15’de tekrar değiştirilmek sureti ile “Harekât Emri” nin hazırlandığı, Darbe Teşebbüsünün tüm şiddeti ile devam ettiği saatlerde, hakkında yurt dışına kaçtığı bilgisi bulunan bir teröristi yakalamak maksadı ile Harekât emri yazıldığı, ayrıca düzenlenen toplantıda KOM Şb. M.lüğünden 5 çelik yelek, 5 çelik başlık istendiği (İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü Terör Olayları kısmı PKK/KCK terör olayları tim komutanlığı unsur astsubayı olarak görev yapan Uzm. Çvş. ...’in 10.08.2016 günü İl. J. K.lığında alınan ifadesinde; 2016 Haziran ayı içerisinde Mardin Kırsalında faaliyet gösterirken örgütten kaçan ... (K) ...’i yakalamak maksadıyla 18 Temmuz 2016 günü ŞİLE bölgesinde icra edileceği iddia edilen operasyonla ilgili bilgisi olup olmadığı sorulduğunda; “HAYIR BU KONU İLİ İLGİLİ HERHANGİ BİR BİLGİM BULUNMAMAKTADIR.” şeklinde beyanlarda bulunduğunun tespit edildiği,
Sanık ...'ın olay tarihinde saat: 16.00-16.30 sıralarında İl Jand. Komutanlığında İstihbarat şube müdürü olan sanık ...'ın odasında düzenlenen toplantıya katılan subaylardan olan J. Ütğm. ...'ın ekibine dahil olarak kalkışmanın duyurulması ile birlikte Halkalı Jandarma Lojmanlarında bulunan ve herhangi bir çağrıya gerek olmaksızın; sanıklar ..., J. Ütğm. ..., Asb. ... ite birlikte çıkış yapıp, saat:23.30 sıralarında İl Jand. Komutanlığına giriş yaptığı;
Sanık ...'ın 15 Temmuz 2016 akşamı evine gitmek için hareket ettikten kısa bir süre sonra Asb. Osman Gölcü’yü telefonla arayarak kendisinin resmi cep telefon numarasını Atatürk Havalimanı Koruma Bölük Komutanı ile Büyükçekmece ilçe J. Komutanına vermesini söylediği, saat:20.00-20.30 sıralarında sanık ...’ın görevli personele telefonunu burada unuttuğunu söyleyerek
Jandarma Komutanlığına geldiği, Jandarma Komutanlığından Atatürk Havalimanın ne kadar süreceğini sorduğu, “O ZAMAN BEN 24.00 GİBİ ÇAĞIRABİLİRİM, ALMAYA ASKER GELMESİN, RÜTBELİLERDEN BİRİ GELSİN, SONRA HABER VERİRİM.” dediği, “BURADAN HAVALİMANI NE KADAR SÜRER” şeklinde nöbetçi astsubaya sorduğu, sanık ...’ın kollukça alınan ifadesinde ise; “Geliş amacım hem oğluma araç kullanmayı öğretmek hemde odamda bulunan İngilizce sınavına hazırlık kitabımı almaktı.” şeklinde beyanda bulunduğu, darbe girişiminin başlamasıyla birlikte saat 21.45 sıralarında sanık ...’ın sanık ...’ı aramasıyla lojmanından hareket ettiği, diğer şüpheliler Ütğm. ..., Asb. ..., Asb. ...’ü de aracına alarak İl Jandarma Komutanlığı yerleşkesine hareket ettiği,
Saat:22.00 sıralarında Alay Komutanlığına... J. Koruma Bölüğünden uzman çavuş idaresinde zırhlı askeri araç ile içerisinde 20 çelik yelek, 20 çelik başlık ve 50 jandarma yeleği geldiği,
Darbe girişimi öncesi yapılan görevlendirmelerle darbeye katılmak ve destek olmak için saat:22.00’den itibaren Harp Akademilerinden 8-9 araç içerisinde gelen 30-40 kişilik yüzbaşı/binbaşı rütbelerindeki subay grubunun şüpheli ... tarafından araçlarını nizamiyede aratmadan ve kimlik sordurmadan, nizamiye kayıt defterine kaydettirilmeden kışlaya girişinin sağladığı, bu şahısların Müdürü olduğu J. İstihbarat Şube Müdürlüğüne girdikleri, burada üzerlerini değiştirdikleri, şüpheli ...’ın bu şahıslarla görüştüğü, İl J. K.lığı Ek Hizmet binasında kamuflaj kuşanmalarını sağladığı,
Alemdağdan getirdiği çelik yelek ve başlıkları ekip araçlarına yüklettiği, sanık ...’a “BÖLGE KOMUTANI BORSA İSTANBULDAKİ KARIŞIKLIĞA BİR BAKIN” şeklinde emir verdiği ancak daha sonra değişen gidişat üzerine bu görevlendirmeyi iptal ettiği,
Sanık ...'ın saat;01.30 sıralarında darbe girişiminin Jandarma ayağının koordinatörlerinden olan ...’ı İstinye Sahili'nden almak üzere çıkış yaptığı, 04.00 sıralarında ... ile birliğe geri döndüğü, ... ile birlikte İstihbarat Şb. Müdürlüğünde bulunan makamına gittiği, bu saatten sonra ...’ın İl Jandarma Komutanlığı içerisindeki ve nizamiye girişindeki kamera kayıtlarını imha çalışmaları yürüttüğü,
Sanık ...'ın girişim anında “Borsa İstanbul Binasına gidileceğinden" bahisle kendi aracı ile birikte toplam 4 araca 3’er tane çelik yelek ve çelik başlık yüklettiği, hazırlık yaptığı,
04.30 sıralarında daha önce aracına yüklenen 3 çelik yelek ve 3 zırhlı başlık ile birlikte sanık ...’ın Atatürk Havalimanına gitmek için birlikten çıkış yaptığı ancak yolların kapanması üzerine buraya ulaşamadığı, Arnavutköy İlçe Jandarma Komutanlığına gittiği,
16 Temmuz günü saat:05.00-06.00 sıralarında J. İsth. Şb. Md.lüğünde; sanık J. Ütğm. sanık ...’nin talimatı ile Uzm. Çvş. ...’in kâğıt kıyma makinası içerisindeki kıyılmış kâğıtların yer aldığı poşetleri aldığı, yine merdiven
altına doldurulan kâğıt dolu poşetleri aldığı, poşetleri ... ile birlikte araca taşıdıkları, ..., ... ve ...’ın kâğıt yüklü araçla birlikte yola çıktıklarını, yolda ...’ın ...’yi arayarak “sosyal tesislere gelin” talimatı verdiği, sosyal tesislerde ...’ın odasından atlet, kısa kollu mavi gömlekleri poşete koydukları, daha sonra araçla yemekhanenin altındaki kâğıt yakma yerine gelerek birlikte bunları yakarak imha ettikleri,
Sanık ...'ın 14 Temmuz akşam mesai bitiminde ... ...'ın odasından 4-5 poşet olduğunu söyleyerek habercisi Eri makamına çağırdığı, poşetleri araca bırakmasını söylediği, aynı anda 2 kutu 9 mm çapında mermiyi de araca bırakmasını istediği, poşet ve mermileri araca koyduktan sonra alayda bulunan lojmanlara gittikleri, erlerin poşetleri ... ...’ın evine götürdüğü sırada aracın yanında ... ...’ın çantasından 35 cm uzunluğunda kılıfın içerisine sarılı el tarayıcı vazifesi yapan Skyner’ı haberci ve şoförü ere vererek aracın bagajına koymalarını, kimsenin görmemesini, daha sonra isteyeceğini söylediği,
... ... gözaltına alındıktan sonra makam aracının koğuşlar bölgesindeki otoparka çekildiği, saat:17.30 sıralarında ...’ın, ... ...’ın otoparkta bulunan aracının yanına geldiği, şoför J. Er ...’a “... Albayın özel eşyası olup olmadığını" sorduğu, ...’ın ... Albayın siyah Polo marka bir çantasının olduğunu söylemesi üzerine sanık ...’ın çantayı kendisine vermesini söylediği, çantayı aldığı, kendi şoförü olan eri çağırarak “... bu çantayı al ... Yarbay’a vereceğiz. O da ailesine teslim edecek” dediği ve çantayı verdiği, daha sonra aracın bagajını ve içini kontrol ettiği ve hızlı bir şekilde oradan ayrıldığı, sanık ...’ın ayrılması akabinde kolluk görevlilerinin gelerek ... ...’ın makam aracında arama yaptıkları, ... ...’ın ere verdiği Skyner’ı bagajdan aldıkları, J. Er ...’ın ... ...'ın aracında bulunan siyah çantayı ...’ın aldığını söylemesi üzerine aracın geri çağrıldığı, ...’ın makam aracında bulunan çantayı da aldıkları,
...’ın 16 Temmuz Cumartesi günü yakalanmasından kısa bir süre önce bir çanta ve birkaç poşeti şoförü olan Uzman Çavuş Gökhan Dursun’a vererek özel aracına bırakmasını söylediğini, Gökhan Dursun’un bu malzemeleri aracın içerisine bıraktıktan sonra alay komutanının emriyle alayın içerisinde bulunan lojmanların otoparkına bıraktığını, 17 Temmuz Pazar günü akşam saatlerinde Alay Komutanı ...’ın eşinin alay binasına gelerek koridorda eşinin özel aracını almaya geldiğini söyleyince ...’ın hemen yanına gittiğini, ön nizamiye kapısının araç giriş-çıkışına kapalı olduğunu ancak lojmanların bulunduğu arka taraftan çıkış olduğunu, bu aracı ...’ın yardımı ile arka taraftaki bu çıkıştan çıkarıldığı,
19 ya da 20 Temmuz 2016 tarihinde İl Jandarma Komutanlığında 3. kat koridorunda Teknik İstihbarat Tim Komutanlığında görev yapan ... uzman çavuşun yüksek sesle "Telefon Hafıza kartı olan var mı?” diye bağırdığı, ne yapacağı
sorulduğunda Şube Müdürü ...'ın telefonunu yenilediğini, eski telefonda yer alan bilgileri yeni telefona aktarmada hafıza kartına ihtiyaç olduğunu söylediği,
Darbe girişimi günü sanık ...’ın defalarca ek hizmet binasına uğradığı, daha önce hiç rastlanmayan bir hareket olarak şüpheli ... ile karşılaştıklarında ikisinin de elleri ile ağızlarını kapatarak konuştukları,
22.07.2016 günü İl Jandarma Komutanlığı Ek Hizmet Binası bölgesinde, İstihbarat ve Kom Şube Müdürlüklerince kullanılan hizmet araçlarında yapılan aramalarda;
-İstihbarat Şube Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılan ... plakalı Ford Connect marka askeri araçta yapılan aramada; 11 adet kompozit başlık, 11 adet kamuflajlı balistik yelek,
-İstihbarat Şube Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmakta olan ... plakalı Renault Clio marka askeri araçta; 3 adet kompozit başlık, 3 adet kamuflajlı balistik yelek,
-İstihbarat Şube Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmakta olan ... plakalı Renault Clio marka askeri araçta; 3 adet kompozit başlık, 3 adet kamuflajlı balistik yelek,
-İstihbarat Şube Müdürlüğü dinlenme odasında ise 3 adet kompozit başlık, 3 adet kamuflajlı balistik yelek olmak üzere toplam; 20 adet balistik başlık, 20 adet kamuflajlı balistik yelek bulunduğu,
Anlaşılmıştır.
Şu hale göre:
Derece mahkemelerince sübutu kabul edilen olayın, Devletin Anayasal düzenini cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek amacıyla, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca, işgal ettikleri kamu görevinin verdiği yetkiye istinaden tasarruf etme imkânını haiz bulundukları Devlete ait silah ve mühimmatı kullanarak gerçekleştirilen bir silahlı darbe teşebbüsü olduğunda ve bu kalkışmaya iştirak edenlerin eylemlerinin, 5237 sayılı TCK'nın 309, 311 ve 312. maddelerinde düzenlenen suçları oluşturacağında kuşku yoktur. Ancak aynı hukuki değerleri koruyan ve kapsamı itibariyle eylemlerin haksızlık muhtevasını tamamen ortadan kaldıran Anayasayı ihlal suçunun (TCK'nın 309. md.) tüm unsurlarıyla gerçekleştiği somut olayda sanıkların ayrıca, Türk Ceza Kanununun 311. ve 312. maddelerinde düzenlenen suçlardan ve keza aralarında geçitli /müterakki suç ilişkisi nedeniyle aynı Kanunun 314. maddesinde yer alan silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan cezalandırılmaları imkânı bulunmadığından;
1-Katılan TBMM Başkanlığı vekilinin silahlı terör örgütü üyeliğine dair temyiz isteminin reddine ilişkin ek karara yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun niteliği itibariyle suçtan doğrudan zarar görmeyen katılan TBMM Başkanlığının silahlı terör örgütü üyeliği suçuna dair hükmü temyize yetkisi bulunmadığından temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın ONANMASI,
2- Sanık ... hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütü üyesi olma, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarında verilen beraat kararlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; yüklenen suçların sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından işlenmediğinin sabit olduğu, yine sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğu anlaşılmakla; katılanlar vekilleri ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden verilen ceza verilmesine yer olmadığında dair karar bakımından sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığından, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın ONANMASINA,
4-Sanık ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, sanıklar ... ve ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım etme, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İstanbul İl Jandarma Komutanlığında istihbarat şube müdürü olarak görev yapan sanık yarbay ...'ın, olay günü sanık ... ile birlikte Alemdağ Jandarma Tabur Komutanlığına giderek çelik yelek ve çelik başlık
getirmesi, getirilen bu ekipman adedinin 20 sayısı üzerinde Maltepe Cezaevinde hazırlanan silah sayısı ve düzenlenen harekat emrindeki personel sayısıyla örtüşmesi, sanık ...'ın olay gecesi olağan dışı şekilde İl Jandarma Komutanlığına gelerek burada Harp Akademilerinden darbe girişimine destek-takviye olarak gelen kurmay subaylarla ilgili herhangi bir sorgulama yoluna gitmeden müdürü olduğu İstihbarat Şube Müdürlüğü binasında bu kişilerin konuşlanmasına müdahale etmemesi, sanıklar ... ve ...'ın 16 Temmuz günü saat:05.00-06.00 sıralarında J. İsth. Şb. Md.lüğünde gerçekleştirmiş oldukları kağıt yakma hadiseleri, sanık ...'ın emriyle sanık ... tarafından düzenlenen, ıslak imzasız ve üzerinde değişiklikler yapılan “Harekât Emri” nin hazırlanması, sanık ...'ın “buradan Havalimanı Ne Kadar Sürer” şeklinde nöbetçi astsubaya soru sorması ve sonrasında darbe girişimi anında “Borsa İstanbul Binasına gidileceğinden" bahisle kendi aracı ile birlikte toplam 4 araca 3’er tane çelik yelek ve çelik başlık yükletmesi, kendisine bağlı İsht. Şb. Md.lüğü personeli ile Harp Akademilerinden gelen subayların darbe girişimi sırasında daha sonra darbeciler tarafından ele geçirilen Borsa İstanbul ile Atatürk Havalimanındaki ele geçirme işgal faaliyetlerine katılmak ve destek olmak adına yürütülen eylem ve faaliyetleri, sanıkların darbe kalkışması gecesinde ... ile birlikte hareket etmesi, sanık ...'ın başka bir dosya sanığı ... ...'a ait çantayı alıp kendi şoförü olan eri çağırarak “... bu çantayı al ... Yarbay’a vereceğiz" şeklinde söylemi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanık ...'ın silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz 2016 günü ülke genelindeki organik bütünlüğünden ve etkinliğinden, özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerinde oluşturduğu "mahrem" yapılanmanın kullandığı kamu gücü, silah, vasıta ve mühimmattan istifade ederek planlayıp icra ettiği Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna, sübutu kabul olunan, iştirak iradesi kapsamında ve iş bölümü doğrultusunda bulunduğu mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve neticeye katkı sunan eylemlerinin, amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenmiş; konumları, rütbeleri ve mesleki tecrübeleri itibariyle haklarında TCK'nın 24/1-4 ve 30. maddelerinin tatbik şartları bulunmayan sanıklar ... ve ...'nin eylemleri, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yönetimi tarafından planlanan genel darbe planı çerçevesinde kendilerine verilen ve ülke çapında gerçekleştirilen Anayasal düzeni ihlal suçunun icra hareketleriyle de illi bir değer taşıyan ve tek başına vahamet arz etmeyen görevleri kabullenerek TCK'nın 39/2-c kapsamında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna yardım olarak doğru kabul edilmiş, darbe teşebbüsünü önceden bildikleri kanıtlanamayan ve darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini yerine getiren veya kolaylaştıran herhangi bir icrai harekette bulunmayan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından mahkumiyetlerine yönelik kabulde bir isabetsizlik
bulanmamış, tüm bu gerekçelerle, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafilerinin ve bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri itirazlar yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
5-Sanık ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen hükümlere yönelik incelemede;
Sanığın olay tarihinde İl Jandarma Komutanlığı Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğünde Teknik İstihbarat Tim Komutanı - Jandarma Astsubay Kd. Başçavuş olarak görev yaptığı, 15 Temmuz akşamı mesai bitiminde, hakkında TCK'nın 309/1 maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararı Dairemizce onanan İl. J. Komt. Yrd. Alb. ... ...’ın sanık ...’ın görev odasına giderek kendisi ile görüşme yaptığı, darbe kalkışmasının başarısızlıkla neticelenmesi akabinde 16 Temmuz günü J. K.lığında bulunan nizamiye kamera kayıtları ile İstihbarat Şubesi ve KOM şubesi binalarının bulunduğu ek hizmet binasının kamera kayıtları darbe girişimi anındaki ve öncesindeki İl Jandarma Komutanlığında yaşanan hazırlık, eylem ve faaliyetler ile dışarıdan kışlaya giriş yapan Harp Akademileri Komutanlığından gelen darbeci subayların yakalanması ve tespit edilmesini engellemeye, dellileri yok etmeye yönelik olarak ... ve Yardımcısı ... ... tarafından kayıt DVR’lerinin söktürülerek yok edildiği, bahse konu eyleme ...’ın da katıldığı, ...’ın ...’ın emri ile nizamiye kamera kayıtlarını şifrelerini girerek incelediğini, daha sonra bu kayıtları barındıran sabit diskleri alay komutanının istediğini MEBS görevlisine bildirdiği, ...’ın emri ile nizamiyedeki kamera kayıtlarının bulunduğu 2 hard diskin söküldüğü ve kendisine teslim edildiği, darbe kalkışmasının başarısızlıkla neticelenmesi akabinde 16 Temmuz günü aynı şekilde KOM Şube Müdürlüğünde bulunan kamera kayıt sistemine ait harddiskin içerisindeki görüntü kayıtlarının kurtarılması mümkün olamayacak şekilde silindiği, bahse konu hard diski silme işlemini yapan sanık Uzm. Çvş. ...’ya emri ...’ın verdiği, konumu, rütbesi ve mesleki tecrübesi itibariyle hakkında TCK'nın 24/1-4 ve 30. maddelerinin tatbik şartları bulunmayan sanık ...'ın eylemlerinin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yönetimi tarafından planlanan genel darbe planı çerçevesinde kendisine verilen ve ülke çapında gerçekleştirilen Anayasal düzeni ihlal suçunun icra hareketleriyle de illi bir değer taşıyan ve tek başına vahamet arz etmeyen görevi kabullenerek TCK 39/2-c kapsamında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna yardım suçunu işlediği gözetilmeden hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
6-Sanık ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım etme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede;
Olay tarihinde sanığın jandarma kurmay yarbay rütbesiyle İstanbul İl Jandarma Komutanlığına bağlı Maltepe Cezaevi Tabur Komutanı olarak görev yaptığı, 14 Temmuz günü sabah saatlerinde Metris Cezaevi Jand. Tabur Komutanlığında gerçekleştiği tespit ve kabul edilen, hakkında TCK'nın 309/1 maddesi uyarınca hüküm tesis edilen ... ... ve sanık Yb. ... arasındaki görüşme bitiminde, ...’nun sanık ...’a 20 kişilik G3, mühimmatı, hücum yeleği ve şarjör hazırlaması emrinin, sanık ... tarafından söz konusu darbe teşebbüsünden olay günü akşamı önceden haberdar olduğu ve gerçekleşecek olan darbe girişimi ile ilgili hazırlık kapsamında sanık ...'a mühimmat ve hücum yelekleri hazırlattığı, olayı organize eden darbecilerin talimatı ile darbe hazırlığı faaliyetinde bulunma şeklinde gerçekleşen eylemlerinin darbe teşebbüsüne müşterek fail olarak katılma niteliği taşıdığı, bu hali ile Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunu oluşturduğu anlaşıldığından hatalı değerlendirme ile Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçuna yardım etme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.