Esas No: 2021/18522
Karar No: 2022/2574
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/18522 Esas 2022/2574 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/18522 E. , 2022/2574 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.04.2018 tarih ve 2017/38 - 2018/62 sayılı kararı
Suç : Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet
Hüküm : 6415 sayılı Kanunun 4, TCK’nın 62, 53, 63 maddeleri
uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
6415 sayılı Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında Kanunun 4. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için; anılan yasanın 3 üncü madde kapsamında suç olarak düzenlenen fiillerin gerçekleştirilmesinde tümüyle veya kısmen kullanılması amacıyla veya kullanılacağını bilerek ve isteyerek belli bir fiille ilişkilendirilmeden dahi bir teröriste veya terör örgütlerine fon sağlanması veya toplanmasının (6415 syk. madde 4/1) gerekmesine, aynı kanunun 2/1-c maddesinde de fonun, “Para veya değeri para ile temsil edilebilen taşınır veya taşınmaz, maddi veya gayri maddi her türlü mal, hak, alacak ile bunları temsil eden her türlü belge” olarak tanımlanmasına, BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası AŞ'de gerçekleştirilen mutad hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak değerlendirilebileceğinin dairenin istikrar kazanmış içtihadı ile kabul edilmiş olmasına nazaran,
Sanığın aşamalarda söz konusu parayı kardeşi adına üvey annesinin isteği ile yatırdığı, aynı gün diğer bankalarda da yüksek miktarda döviz işlemi yaptığı şeklindeki savunmalarının da denetlenmesi bakımından savunmada geçen diğer banka hesap dökümleri ile örgütle iltisaklı katılım bankasına ait 2013 yılı öncesine ilişkin hesap hareketlerini gösterir belge ile para yatırma dekontlarının ilgili banka ve kurumlardan temin edilmesinden sonra mutad hesap hareketleri dışında örgüt liderinin talimatları doğrultusunda, talimat tarihleri ve sonrasında para yatırma ya da sair bankacılık hizmetlerinin yapılıp yapılmadığının suç kastının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya konmasını teminen gerekirse bilirkişi raporuda alınarak sanığın örgüt liderinin talimatına uygun olarak işlem yaptığının kanıtlanması halinde, faizi/katılım payı ile birlikte geri almak üzere örgütle iltisaklı bankada katılım hesabı açıp para yatırmaktan ibaret, örgütün amacına hizmet eden eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 314/3 ve 220/7 maddeleri delaletiyle 314/2 maddesinde düzenlenen örgüte yardım etmek suçunu oluşturacağı da gözetilip sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile ve kabule göre de suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.