Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10412 Esas 2012/208 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/10412
Karar No: 2012/208
Karar Tarihi: 17.01.2012

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10412 Esas 2012/208 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, miras bırakanları A.. A..\"ın maliki olduğu .. parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümü davalı kardeşi M. A.\"e, 223 parseldeki .. nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetinide vekil aracılığı ile M. A.\"in oğlu yeğeni davalı Levent\"e muvazaalı olarak satış yaparak mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla temlik ettiğini iddia ederek, miras payları oranında tapu iptali-tescil veya tenkis istemişlerdir. Davalılar ise satış işleminin bedeli karşılığında yapıldığını belirterek davaların reddini savunmuşlardır.
Mahkeme, çekişme konusu taşınmazların davalılara muvazaalı olarak temlik edildiğini belirleyerek davaların kabulüne karar vermiştir. Ancak, istek davacıların miras payına ilişkin olduğu halde miris adına tescil kararı verilmek suretiyle hüküm kurulması isabetsizdir. Ayrıca, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişinin oy ve görüşünün alınabileceği ancak hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemeyeceği göz ardı edilerek hukukçu bilirkişilere yönelik tetkikatın da yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: 1086 sayılı HUMK'nun 74. maddesi (Yeni 6100 Sayılı HMK'nun 26. maddesi), 1086 sayılı HUMK'nun 275. maddesi (Yeni 6100 Sayılı HMK'nun 266. maddesi), ve 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2011/10412 E.  ,  2012/208 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KADIKÖY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 18/05/2011
    NUMARASI : 2005/173-2011/186

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davalarda;
    Davacılar, miras bırakanları A.. A.."ın maliki olduğu .. parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümü davalı kardeşi M. A."e, 223 parseldeki .. nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetinide vekil aracılığı ile M. A."in oğlu yeğeni davalı Levent"e mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla satış suretiyle muvazaalı temlik ettiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali-tescil veya tenkis isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu, bedeli karşılığı satış işlemlerinin yapıldığını bildirip, davaların reddini savunmuşlardır.
    Davaların süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "muris muvazaası iddiasına dayalı davalarda zaman aşımı uygulanamayacağı işin esasına girilerek karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davaların kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.01.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asil L.E.geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava ve birleştirilerek görülen dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali, tescil veya tenkis isteğine ilişkin olup, Mahkemece, miras bırakanın temlik tarihinde hukuki ehliyete haiz olduğu, çekişme konusu taşınmazların davalılara temlikinin, mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı bulunduğu belirlenmek suretiyle, davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Bu hususa yönelik davalıların temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, davadaki isteğin davacıların miras payına ilişkin bulunduğu halde, 1086 sayılı HUMK"nun 74.maddesi ( Yeni 6100 Sayılı HMK"nun 26. maddesi ) hükmü gözardı edilerek, muris (ölü kişi) adına tescil kararı verilmek suretiyle hüküm kurulması isabetsizdir.
    Diğer taraftan, kabule göre de, 1086 sayılı HUMK"nun 275. maddesi (Yeni 6100 Sayılı HMK"nun 266. maddesi) hükmünde; Mahkemenin, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebileceği, Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemeyeceği öngörülmüş olup, bu husus göz ardı edilerek, hâkimin kendisinin çözümlemekle mükellef olduğu konuda hukukçu bilirkişilere tetkikat yaptırılması da yerinde değildir.
    Hal böyle olunca, yukarıda açıklandığı üzere, davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, istek aşılmak suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara