15. Ceza Dairesi 2013/28999 E. , 2016/4495 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılan ve sanık ..... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın, sanık ....."den, bir çek ve senet karşılığında ve gayri resmi olarak bir araç satın aldığı, diğer sanıkların da söz konusu aracı üç günlüğüne kullanmak üzere almalarına rağmen aracı katılana geri getirmek yerine diğer sanık ....."in işyerine bıraktıkları ve katılana aracı iade etmedikleri, böylece sanıkların güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanıklar ...... ve ...... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ....."in, aracın önce katılana satıldığını, fakat katılanla birlikte daha önce gelen sanık Saadet"in de, aracın bozuk olduğunu söyleyerek iade etmek istediklerini söylediğini, kendisinin de, borcun bir kısmı ödenmeyen aracı geri aldığını belirttiğini ifade ettiği, sanık Saadet ise, aracı katılan için aldıktan sonra, katılanın aracı geri satmak istemesi nedeniyle, diğer sanık ...... ile birlikte sanık ......"in işyerine satılmak üzere bıraktıklarını belirttiği dikkate alınarak, aracın gerçekte katılana satılıp satılmadığı, sanıklar tarafından kiralanıp kiralanmadığı, satım bedelinin sanık ......"e ödenip ödenmediği ve bu aracın son aşamada kime ait olduğu hususlarında sanıklarla katılan arasında hukuki bir ihtilaf bulunması nedeniyle unsurları itibariyle oluşmayan suç nedeniyle mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın, beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık....... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıkla katılan arasında hukuki bir ihtilaf bulunduğu, bu nedenle suçun yasal unsurlarının oluşmadığı dikkate alınarak mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin ve sanık ......."ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "sanıkların kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 600 TL vekalet ücretinin katılandan alınarak sanığa verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.