Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/1572 Esas 2022/2817 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçuyla yargılanan bir sanığın, 7 yıl 6 ay hapis cezası aldığı kararı inceliyor. Katılanlar, sanık ve müdafii de temyiz talebinde bulunuyor. Katılanların dava haklarının olmadığına karar verilerek, temyiz talepleri reddediliyor. Ancak sanık ve müdafiinin taleplerinde hiçbir neden bulunmadığından ve delillerin kanuna uygun olarak elde edildiği, hükümlerin kanuni bağlamda şahsileştirildiği belirlenerek, kararın onanması kararlaştırılıyor. Sanığın cezalandırılmasına yönelik olarak TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri kullanılmıştır.

İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanığın TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına
Temyiz edenler : Katılanlar vekilleri, sanık ve müdafii

Bozma üzerine Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
1-Katılanlar T.C. ... ve Milli Savunma Bakanlığının müsnet suçun niteliği itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmediklerinden davaya katılma ve hükmü temyiz hakları bulunmadığından, temyiz taleplerinin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık ve müdafiinin temyiz talepleri yönünden;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
İlk derece mahkemesinin gerekçeli karar başlığında suç tarihinin yazılmaması mahallinde ikmali mümkün eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz
denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, dosyanın Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.