Esas No: 2013/29293
Karar No: 2016/4437
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/29293 Esas 2016/4437 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."ın ......."de eleman olarak trafik, plaka, pasaport ve ruhsat işleri gibi faaliyetlerde bulunduğu, sanığın şirkette görev yaptığı dönemde, katılan ..."i ihraç fazlası kaliteli aracı uygun fiyata satacağı vaadiyle aldatıp 45000 TL menfaat sağladığı, katılan ..."ı takastan gelecek aracı uygun fiyata satacağını söyleyerek kandırıp 16000 TL menfaat sağladığı, katılan ..."yi kampanyadan yüksek model ve daha ucuz fiyata araç satın alabilme vaadiyle aldatıp onun kendi aracının satışı ile ilgili vekaletname vermesini temin ederek katılanın aracını .......33000 TL"ye satıp parasını vermediği, katılan ..."i uygun fiyata araç satma vaadiyle katılanın kendi arabasını vekalet ile satıp 26000 TL parasını iade etmeyerek menfaat sağladığı, katılan ..."ı kredi alınacağı senaryosu ile vekalet vermesini sağlayarak katılanın aracını satıp 73000 TL parayı iade etmeyerek menfaat sağladığı, bu şekilde sanığın yüklenen suçları işlediğinin iddia edildiği olayda,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun “ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde kararlar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerlerine, "53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin ayrı ayrı DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 5.5.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.