Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30643 Esas 2016/4426 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/30643
Karar No: 2016/4426
Karar Tarihi: 05.05.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30643 Esas 2016/4426 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verildiği görülmektedir. Sanık, müştekiye işe yerleştirme sözü vererek belirli aralıklarla toplam 950 TL para almıştır. Sanığın TCK'nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun'un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin ettiği tespit edilmiştir. Ancak zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesindeki isabetsizlik nedeniyle, yargı kararı bozulmamıştır. Sanık, TCK'nın 157/1, 62, 52/2 maddeleri uyarınca mahkum edilerek belli haklarından yoksun bırakılması mümkün görülmüştür. Hüküm fıkrasında adli para cezasının belirlenmesi sırasında tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini yapılmıştır ve bu nedenle hüküm, Kanuna aykırı bulunmuştur. 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen konuda aynı kanunun 322. maddesi gereği karar verilmesi mümkün görülmüştür. Kanun maddeleri açıklandığında: TCK'nın 43/1 maddesi - suçun niteliği ve yoğunluğuna göre hapis cezasının üst sınırının iki katına kadar para cezası; TCK'nın 157/1 maddesi - dolandırıcılık fiili; TCK'nın 62 maddesi - bağımsız suçlar; TCK'nın 52/2 maddesi - cezanın belirlenmesinde ağırlaştırıcı nedenler.
15. Ceza Dairesi         2013/30643 E.  ,  2016/4426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52/2 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesindeki isabetsizlik aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; her ne kadar 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uygulanmamış ise de, sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasının, kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezası ile cezalandırılmasının kanuni sonucu olması nedeniyle, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanığın, işe yerleştireceğini söylediği müştekiden belirli aralıklarla toplam 950 TL para alıp kendisine yarar sağladığı olayda;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "150 gün”, "125 gün” ve "2.500 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak yerine, sırasıyla "5 gün", "4 gün” ve “80 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.05.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara