Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/10739 Esas 2013/18569 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10739
Karar No: 2013/18569
Karar Tarihi: 26.12.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/10739 Esas 2013/18569 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, taşınmazı kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmadığı halde mobilya dükkanı olarak kullanmak suretiyle haksız işgal ettiği iddiasıyla ecrimisil davası açılmıştır. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve birinci bilirkişiler raporu esas alınarak ecrimisil tespiti yapılmıştır. Ancak, mahkemece yeterli araştırma ve incelemenin yapılmadığı, benzer nitelikteki yerlerin kira paraları ve kira sözleşmelerinin araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, davanın reddedilen kısmı için avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gözetilerek davalı yararına vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Mahkemenin kararı 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi gereğince bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 691. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2013/10739 E.  ,  2013/18569 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL

    Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, tetkik hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 127 ada 55 (tevhitle 127 ada 75) parsel sayılı taşınmazda miras bırakan .....’ın paydaş olduğu, murisin 19.11.2001 tarihinde ölümü üzerine davacıların ve dava dışı ......’ın mirasçı kaldıkları, davalının ise kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, davalının taşınmazı mobilya dükkanı olarak kullanmak suretiyle haksız işgal ettiği iddiasıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, 06.05.1955 tarih, 12/18 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve Türk Medeni Kanunu’nun 691. maddesi gözetilerek davalının dava konusu taşınmazı kullanımı bakımından geçerli bir kira sözleşmesi olmadığı kabul edilmek suretiyle mahkemece, ecrimisilin hüküm altına alınmış olması kural olarak doğrudur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; bilindiği gibi, ecrimisil kötü niyetli şagilin ödemekle sorumlu olduğu tazminat olup, en azı kira geliri en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur.
    Somut olayda, taraflar emsal sunmamış, mahkemece, iki defa keşif yapılarak dört ayrı bilirkişi raporu alınmış, sonuçta emsal incelemesi yapılmaksızın, taşınmazın alanı, şehir merkezine yakınlığı, alt yapı hizmetlerinden yararlanması gibi özellikleri dikkate alınarak ecrimisil tespiti yapılan ilk bilirkişiler raporu hükme esas alınarak sonuca gidildiği görülmektedir.
    Ne varki, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    O halde, benzer nitelikteki yerlerin işgal dönemindeki kira paraları resen araştırılarak ve kira sözleşmeleri getirtilerek yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde keşif yapılıp, taşınmazın büyüklüğü, işgal alanı, kullanım durumu gibi hususlar karşılaştırılarak, ilk dönem kirası hakkaniyetle belirlenmeli, sonraki yıllar için ise on iki aylık ortalama ÜFE artış oranı tam olarak uygulanmak suretiyle takip eden dönemler için taşınmazın asgari kira getirisine ecrimisil olarak hükmedilmesi, ayrıca, davanın kısmen kabulüne dair ilk hükmü davacının temyiz etmediği de dikkate alınarak, tespit edilecek ecrimisilin ilk kararda hükmedilen ecrimisilden fazla çıkması halinde kazanılmış haklar da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Kabule göre de, davanın reddedilen kısmı için avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gözetilerek davalı yararına vekalet ücretine hükmetmek yerine, bu bölüm için de davacı yararına vekalet ücretine karar verilmiş olması da doğru değildir.
    Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Hemen Ara