Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/10447 Esas 2013/18521 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10447
Karar No: 2013/18521
Karar Tarihi: 26.12.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/10447 Esas 2013/18521 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2013/10447 E.  ,  2013/18521 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL, TESCİL, ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM


    Yanlar arasında görülen tapu iptal, tescil, elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tapu iptal tescil, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu tarla vasıflı 77 parsel sayılı taşınmazda davacı ve davalının dava dışı kişilerle birlikte paydaş olduğu, davacının tapu iptal tescil, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunduğu, ancak davanın muhtesat ve enkaz bedeli olduğu belirtilen 30.000.TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, çekişme konusu taşınmazdaki davacıya ait payın ... 1. İcra Müdürlüğünün 2005/2675 Tal. Sayılı dosyasında yapılan cebri ihale sonucunda dava dışı....’ye 06.02.2007 tarihinde ihale edildiği, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/611 Esas, 2010/1026 Karar sayılı dosyasında ihalenin feshi istemli davanın reddedilerek ve Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiği ve tescil işlemlerinin sürdüğü anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, 1086 Sayılı HUMK"nun 413 ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.
    Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Kanunun 32. Maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30. madde hükmünde de " ... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. 1086 Sayılı HUMK." nun 409.maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir.

    Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur.Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş HUMK.nun 186.maddesinde (6100 Sayılı HMK’nun 125. maddesi) dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 125/2. maddesinde; dava açıldıktan sonra davacı, dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde; devralmış olan kişinin, görülmekte olan davada davacının yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden devam edeceği hükmüne yer verilmiştir.
    Hal böyle olunca, öncelikle elatıldığı iddia edilen taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bu değer üzerinden, yukarıda değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve tapu iptal-tescil talebi yönünden harç ikmali yaptırılması, bu koşul yerine getirildiği takdirde davaya devam edilerek işin esasına girilmesi gerekirken anılan hususun gözardı edilmiş olması doğru olmadığı gibi, çekişme konusu taşınmazdaki davacı payının dava dışı şirket adına tescil edilip edilmediğinin araştırılarak, olayda 1086 Sayılı HUMK’nun 186. maddesi (6100 Sayılı HMK125. md.) uygulanması gerekip gerekmediğinin değerlendirilmemiş olması da isabetli değildir.
    Tarafların temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara