Esas No: 2013/19540
Karar No: 2013/18514
Karar Tarihi: 25.12.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/19540 Esas 2013/18514 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu,açıklamaları dinlendi,gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Çekişme konusu 27777 ada 3 parsel sayılı taşınmaz davacıya ait iken dava açıldıktan sonra 21.02.2013 tarihinde mülkiyetinin satış yoluyla davalıya devredildiği kayden sabittir.
Bilindiği ve gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği,niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
Somut olayda,hernekadar ... Belediye Meclisinin 16.10.1987 tarih ve 248 sayılı kararı ile çekişme konusu taşınmazın davalı kooperatif ile birlikte başka kooperatiflere tahsis edildiği sabit ise de tahsis belgesi sahibine kişisel hak sağlayıp bu hak ayni hakla çatıştığı taktirde ayni hakka üstünlük tanınacağı tartışmasızdır.
Öte yandan, davalı kooperatif basit bir araştırma ile tahsisi yapan kurumun malik olmadığını tespit edebileceği halde bunu yapmadığı için kötüniyetli olduğunun kabulü gerektiği ve ecrimisilden sorumlu olacağı da kuşkusuzdur.Bu durumda talep doğrultusunda eldeki davanın açılış (17.10.2011) tarihinden geriye dönük 5 yıllık (17.10.2006) ecrimisile hükmedilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatları getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek resen emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın ilk dönem için mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda, ecrimisilin belirleme yöntemi doğru olmadığı gibi bilirkişiden alınan rapor ile ek rapor arasındaki çelişki üzerinde de durulmamıştır.
Hal böyle olunca, taraflardan emsal kira sözleşmelerinin istenmesi, gerekirse resen emsal sözleşmeler temin edilmesi, yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılarak yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşecek şekilde özellikle raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi suretiyle değerlendirme yapılarak denetime elverişli rapor alınması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Taraf vekillerinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.